Ankara’da yapılan Göç İdaresi Başkanlığı Göç Bilgilendirme Toplantısında alınan bir karar bayramdan hemen önce kamuoyu ile paylaşıldı.
Kararı İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, duyurdu.
“1 Temmuz 2022 tarihi itibarıyla Türkiye’de mahallelerde ikamet eden Suriyelerin oranı yüzde 25’ten yüzde 20’ye düşürülecek. Böylelikle ülke genelinde 1200 mahalle ikamete kapatılmış olacak” dedi.
Bu karar Türkiye’de nüfusuna göre en çok Suriyeli barındıran kent olma özelliğini elinde bulunduran Hatay’ı da birinci dereceden ilgilendiriyordu.
Bakanlık tarafından alınan karar gazeteler tarafından okuyucularına “Hatay’da 10 ilçede 108 mahalle daha Suriyelilere kapatıldı” şeklinde yansıtıldı.
Bu haber ilk bakışta iyi gibi görünüyordu. Ancak kararı biraz incelediğiniz de 10 ilçe için iyi olan karar geriye kalan 5 ilçe için muhtemelen kötü olacaktı. 10 ilçe Suriyelilere kapatılmıştı fakat 5 ilçe de kapılar sonuna kadar açılmıştı.
*
Defne, Arsuz, Samandağ, Erzin ve Dörtyol!
Bu ilçelerde ikamet eden Türkler ne düşünür bilmiyorum ama karara göre Suriyeliler bu 5 ilçede diledikleri zaman ve diledikleri mahallede ikamet edebilecekler.
Bu ilçelerde herhangi bir yasak söz konusu değil.
Suriyelilerin yoğun oldukları yerleşim birimlerinde daha fazla çoğalmasınlar diye bu karar alındı.
Bundan kesinlikle eminim.
Ancak kararla birlikte koruma altına alınan ilçelerin dışında ki ilçelerde acaba kapılar sadece ikamete mi açıldı?
Mesela Defne’de, mesela Arsuz’da, mesela Samandağ’da Suriyelilere serbestçe ikamet izni verilmesi akıllıca bir iş mi?
Siyaset yapıyor demeyin ama Suriyelilerin ikametine kapatılan mahallelerin tamamının Cumhur İttifakının yönettiği ilçeler olması tesadüf mü?
İkamete açık bırakılan 5 ilçeden 4’nün CHP’nin yönettiği ilçe olması tesadüf mü?
Ve bu kararın AK Parti Genel Merkezinin Suriyelilerle ilgili yaptırdığı ‘AK Partiye neden Kırgınısınız?’ anket sonuçlarının yayınlamasından hemen sonra alınması tesadüf mü?
Çok irdelemeye gerek yok sadece biraz tersten bak yeter!