İzmir’in efsane belediye başkanı Ahmet Piriştina’nın İzmir’e kazandırdıklarını saymakla bitiremeyiz. Her adımda onları görmek olasıdır. Aldığımız havada, gördüğümüz denizde tüm güzellikler bir gonca güzelliğiyle çıkar karşımıza. Ahmet Piriştina’nın İzmir ve İzmirlilere kazandırdığı bir yapı daha vardır. Kent Arşivi Müzesi. Bu müzenin adı kendisine vefa gösterilerek Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi olarak değiştirilmiştir.
Bu müzede çok şeyler yapılıyor. Buranın müdavimleri bunu çok iyi bilirler. Sanatsal etkinliklerden tutun da sergilere dek birçok sanat olayı İzmirlilere sunulur. Müzenin genç, dinamik müdürü Yrd. Doç. Oktay Gökdemir, yenilikler peşinde koşmaktadır sürekli. Müzenin adına yaraşır işler yapmak için yırtınmaktadır Oktay Gökdemir. Müzede çeşitli toplantılar yapılmaktadır. Bunun için toplantı salonu ihtiyaca karşılık verecek yapıdadır.
Öğle saatlerinde düzenli olarak yemek çıkmaktadır. Ege’nin unutulmuş yemekleri tüm halkımıza açıktır. Piyasadan ucuza yeme şansınız vardır. Toplantılarınızı, toplantı yemeklerinizi yapma şansına da sahipsiniz.
Kent Arşivi müzesinin bu yıl başlattığı Kent Söyleşileri ilgiyle izlendi yıl boyu. Kentin, İzmir kentinin kültürü, sanatı, mimarisi konuşuldu tartışıldı. Bunun mimarı kuşkusuz Oktay Gökdemir ve Büyük Şehir Belediyesi Kültür ve Sanat Danışmanı Haluk Işık’tı. 2007 yılının Ocak ayında başlayan söyleşiler Haziran ayına dek sürdü. Belli başlı konular şunlardı:
Kent ve Mimari, Kent ve Ekonomi, Kent ve Belediye, Kent ve Kimlik, Kent ve Tarih, Kentin Gülmecesi, Kentin Şiiri, Kentin Çocuk Edebiyatı, Kentin Dergisi, Gazetesi, Kitaplığı, Kentte Edebiyat…
Bu söyleşilere katılanlardan bazıları şu isimlerden oluşuyordu: Prof. Dr. Oğuz Oyan, Prof. Dr. İlber Ortaylı, Prof. Dr. Zeki Arıkan, Muzaffer İzgü, Cihan Demirci, Savaş Ünlü, Veysel Çolak, Dr. Sinan Oruçoğlu, Hüseyin Yurttaş, Efdal Sevinçli, Yaşar Aksoy, Serdar Kızık…
Oktay Gökdemir, kenti masaya yatırıp tartışmayı iyi düşünmüştü. Bu bir ilk olmasına karşın çok da başarılı oldu. Bu ve buna benzer konuların tartışılması kente çok şeyler kazandıracaktır. Bu çalışmaların gelecek dönemlerde de süreceğini Oktay Gökdemir özellikle belirtiyor. Müzenin alt salonunda İzmir’in geçmişi maketlerle sergileniyor. İzmir’i ve geçmişini genç kuşaklara anlatmanın en uygun yolu bulunmuş, çok da iyi olmuş.
Kent Arşivi Müzesi sizlerin de desteğini bekliyor. Evinizde kullanmadığınız eski kitapları, eşyaları buraya bağışlayarak İzmir’e büyük katkılar sağlayabilirsiniz. Geçen yıl, müzeye eşya, kitap, eski tapu senetleri, el yazması kitap bağışlayanlara törenle şilt verilmişti. Çoğu kez evde fazlalık yapıyor, bunları ne yapacağız diye düşündüğünüz her şeyi bağışlayabilirsiniz. Müzeyi gezdiğinizde İzmir’le ilgili fotoğraf, kitap, eski broşürler, çok eski eşyaların bağışlandığını görebilirsiniz. Bunlar kentin zenginliği değil midir?
Bir zamanların itfaiye merkezi olarak kullanılan müzede güzellikler yaşanıyor. Tarihin, geçmişin dilsiz kahramanları geçmişe ışık tutuyor. Müzeyi gezerken karşınıza dikilen eski eşyalar, kitaplar, bazı nesneler insanda, bunların yangından kurtarılıp da buraya getirilmiş hissinin uyanmasına neden oluyor. Hele gezdiğiniz yerin eski bir itfaiye merkezi olduğunu düşünürseniz…