Amasya Belediyesi’nin 12 Haziran Kültür ve Sanat Şenlikleri kapsamında ülke çapında düzenlediği Amasya Elması konulu karikatür yarışması sonuçlandı. Yoğun ilgi gören yarışmaya 360 eser gönderildi. Yarışmanın seçici kurulu Amasya Belediyesi Başkan Yardımcısı Osman Akbaş, karikatür sanatçıları Eray Özbek, Sadık Pala, Sezer Odabaşıoğlu, Mustafa Yıldız, mizah yazarı gazetemizin de köşe yazarı Savaş Ünlü’den oluştu. 15 Mayıs 2010 tarihinde İzmir Büyükşehir Belediyesi Ahmet Piriştina Kent Arşivi Müzesi’nde yapılan değerlendirmede yarışmaya katılan eserler büyük bir titizlikle incelenmişti.
Ödüller Haziran Şenlikleri kapsamında 15 Haziran 2010 tarihinde yapılan törenle eser sahiplerine verildi. Yarışmada Amasya Belediyesini temsil eden Başkan Yardımcısı Osman Akbaş, “yarışma gerçekten de çok özenle yapıldı. Seçici kurul saatlerce yüzlerce eseri inceledi. Seçmekte zorlandı, derler ya işte öyle oldu. Günlerdir yollardayım. Mizahçılarla bir arada olmak tüm yorgunluğumu aldı. Seçici kurulun çoğu kararda bana danışmaları da beni onore etti. Kendilerine çok teşekkür ediyorum. Şenliklerde kendilerini aramızda görmekten mutlu olacağım, yarışmamızın geleneksel olması için de elimizden geleni yapacağım. Sanat sayesinde güzel Amasya’yı herkese tanıtıp sevdireceğiz” diye konuşmuştu.
Birbirinden güzel, özgün yapıtların gelmesi hem belediyeyi hem de bizleri sevindirmişti. Yarışmanın temeli Travel İzmir Turizm Fuarı’nda atılmıştı. Amasya standına gitmiştim. Amasya elması, çöreklerinden atıştırıyordum. Sevgili Osman Akbaş ile tanıştık. Kendisine karikatür yarışmasının ilgi çekeceğini söyledim. Biraz düşündükten sonra, “neden olmasın, olabilir” dedi. Daha sonra Mustafa Yıldız’la da tanıştırdım Osman Akbaş’ı. Gereken ne varsa yapıldı. Mustafa işin ayrıntılarını iletti.
Yarışmanın duyurusu Ocak ayında yapıldı. Telefonda görüşmelerimizde gelmeye başladı diyordular. Son günler yağmaya başlamıştı yarışacak olan eserler.
Osman Akbaş elinde koca çantayla geldi. İlk eleme herkesin düşüncelerini söylemesiyle yapıldı. Bu eleme saatleri bulmuştu. Çalışmalar sürüyordu. Hiç kimse kafasına göre şöyle olsun demiyordu. Herkes düşüncesini söylüyordu. Beş altı saatte elimizde elliye yakın karikatür kalmıştı. Bu kez puanlama yapmaya başladık. Kala kala on yapıt kaldı. Kılı kırk yararak eserleri seçtik. Osman Bey, çok adaletlesiniz, diyordu. Böyle olmalıydı. Bir de gülerek yapıyorduk. Eserler hakkında yorumlar bir başka güzeldi. Mizahçılar bir araya toplanınca ne olur? Sevgili Osman Akbaş da gülmeyi seven biri olunca neşeyle seçildi eserler…
Kent Arşivi Ahmet Piriştina Müzesi kapanacaktı, ancak bizi bekliyorlardı. İzmir’in üstüne alaca karanlık düşerken işimizi bitirmiştik. İçimizde sınırsız bir huzur vardı. Bir kenti tanıtmanın yolunun sanattan geçtiğini çok iyi biliyorduk. Hele bu bir de anne memleketi olunca ben daha bir heyecanla işe sarılmıştım. İzmir Saat Kulesi Karikatür Topluluğu güzel işler yapamaya devam ediyordu.
Her kent, ilçe sanata bu denli hizmet verse işler daha farklı olmaz mı? Ne olduğu bilinmeyene şarkıcılara yüz binlikler ödeniyordu. Günün anlamıyla ilişkisi olmayan zevatlar çağrılıyordu. Ödenen paranın haddi hesabı da yoktu. Bunu basından okuyoruz, herkes okuyor. Bir yazara, çizere, ressama gelince kapılar duvar oluyordu. Bir ülkenin kalkınması ancak ve ancak sanatın da işin içine katılmasıyla olasıdır. Bizler karşılıksız ve de sevgimiz nedeniyle sanatın yanında olacağız her zaman. Yüz binlerce liraya sahne alanların sevdası ne…
Amasya Belediyesi’ni, Belediye Başkanı Cafer Özdemir ve Başkan yardımcısı Osman Akbaş ve tüm çalışanları yürekten kutluyorum.
