Yaşadığınız şehirde düzensizlik hakim ise orada denetimin olmadığını gösterir. Ne yazık ki Hatay’da denetim mekanizması çalışmıyor.
Herkes kafasına göre hareket ediyor..
Kaldırımlar, caddeler, sokaklar işgal altında!
Kimsenin de buna itirazı yok!
Çünkü denetim yok!
Kaldırımlar inşaat malzemeleri ile işgal olmuş durumda. Toprak, demir, çimento gelişigüzel kaldırımlara diziliyor.
İnşaat alanları caddeye kadar sarkmış durumda.
Toprakların üstü kapalı değil, rüzgarla birlikte sağa sola savrulan topraklar çevreyi de kirletiyor.
İşporta tezgahları kaldırımda, yine aynı şekilde gelişigüzel..
Motorlu araçlar kaldırımlara park ediyor, yayalara adım atacak yer kalmıyor!
Herkes sus-pus!
Bu kadar olumsuzluğa karşı kimsenin itirazı yoksa, söylenecek sözde yok!
Bir şehrin her tarafında işgal varsa, bu da denetimin yapılmadığını çok açık bir şekilde gösteriyor.
Bu şekilde şehrin yapılaşmasını da disipline edemezsiniz!
Zaten de edilmiyor!
Şehir dışından ilimize gelen gezi amaçlı gelen gruplar, gördükleri manzara karşısında şaşkına uğramıyor değiller!
“Yazık ediyorsunuz, şehrin güzelliklerine gölge düşürülüyor” sözlerini söylemeden geçemiyorlar..
Haksız da sayılmazlar..
Tarihi, coğrafi, kültürel birçok zenginliğe sahip Hatay, güzelliklerini en iyi şekilde anlatamıyor, tanıtamıyor.
Şehrin düzensizliği, kirliliği, disiplinsizliği tüm güzelliklerine gölge düşürüyor..
Bu yeni bir şey değil aslında..
Yıllardır böyle!
“Böyle gelmiş böyle gider!” mantığını düzeltmek için kimse elini kıpırtmadı..
Aynı şekilde sistematik bir şekilde, Hatay’ın düzensizliği son hız devam ediyor.
Yayaların caddeden yürüdüğü, kaldırımların bu kadar işgal altında olduğu bir başka şehir göremezsiniz..