ALİ ZAN
Uzun Çarşıda marangoz atölyesi bulunan Halil İbrahim Sümer, 20 yıldır aile yadigarı mesleğini gelişen teknolojiye rağmen devam ettirmeye çalışıyor.
Uzun Çarşı sokaklarında küçük bir marangoz atölyesi bulunan Halil İbrahim Sümer, dede ve babasından öğrendiği semercilik mesleğini gelişen teknoloji nedeniyle bıraktığını, tahta beşik ve farklı ev aletleri yaptığını söyledi.
Ağaç işlemeyi sevdiğini gazetemiz muhabirine aktaran Sümer, “Mesleğe başlama sebeplerimden biri ağaç işlemeyi ve ağaç kokusunu çok sevmem. Dedem ve babamdan öğrendiğim asıl meslek semercilik fakat gelişen teknoloji ile bırakmak zorunda kaldım. Daha sonra ağaç işlemeyi sevdiğim için tahta beşik, çocuklara ilk adımlık ve farklı mutfak aletlerini olarak üretmeye başladım. Elbette tahta beşik ve diğer ürünlere talep az ama yok denmeyecek kadar da var. Birçok kişi çocuğuna oyuncak olsun diye alırken, bir kısmı eskiyi yâd etmek için alıyor. Şimdiki tek problemimiz yeni gelen neslin hazıra alışmış olması. Bunların olduğunu bilmiyor. Bu nedenle elimden geldiği kadar ata yadigârı bu mesleği gelecek nesillere tanıtacağım” ifadelerini kullandı.
Son olarak Sümer, yeni nesil beşiklerin aksine tahta beşiklerin doğal, sağlıklı ve hiçbir kimyasal madde içermediğini sözlerine ekledi.
