Tiyatro, bir sahne sanatıdır. Tiyatro eseri, olayları oluş yoluyla gösterir. Bu yönüyle konuşma ve eyleme dayanan bir gösteri sanatı olarak da tanımlanabilir. Tiyatro eserinin diğer türlerden en önemli farkı; diğer edebî eserler okumak ve dinlemek için yazılmışken, tiyatro oyununun sahnede seyirci önünde oynanmasıdır. Kuşkusuz ki tiyatro izlemek daha ayrı bir heyecan verir. İlk tiyatro şenliği MÖ 534 yılında Atina’da yapılmıştır. O zamanlar tiyatro daha çok üst sınıf etkinliğiydi. Bu dönemde oyunlarda dekor ya da kostüm bulunmazdı. Sahne boş olur, başroller de önemli kişiler tarafından oynanırdı. Bir de anlatıcı görevi gören büyük bir “koro” bulunurdu. Antik Yunan mitolojisinden etkilenen tiyatro daha çok trajedi ve komedi ağırlıktaydı daha sonra orta dönem tiyatrolarda William Shakespeare rüzgarı esmiş, komedi ve trajedi dışında farklı konularda işlenmiştir. Günümüz tiyatrolarında da gayet güzel gelişmeler olmuştur. Dünyada çok güzel örnekler verilebilir. Örneğin; şu an yaşadığım ülke Almanya’nın Köln şehrinde benim de yakından takip ettiğim “Türk Alman tiyatrosu” hem gençlere eğitim kapıları açılmış olup ayrıca Türk ve Alman kültürünü yansıtan güzel oyunlar sergilenmektedir. Ülkemizde de tiyatroya ilgi çok fazla, ayrıca sanatçılar da bu alana çok fazla ilgi göstermekte, sadece biraz daha bu alana bütçe ayrılmalıdır. Özellikle yeni neslin bu kültürü kaybetmemesi için tiyatrolar fazlalaşmalıdır. Bu aralar çok güzel bir oyunun sergilendiğini duyduğum ve sabırsızlıkla buraya da gelmesini beklediğim “sırça” adlı oyunu var. İzledikten sonra tabiki tiyatro severlere tavsiyelerde bulunacağım. Uzun lafın kısası bir tiyatro sever olarak tarihsel bir zenginlik olan tiyatroya televizyondan daha çok değer verilmesini isterim. Özellikle çocuklara bu kültürü sevdirmeliyiz. Geleneksel tiyatro sanatının en güzel örnekleriyle onlara tiyatroyu sevdirebiliriz…