Bilinmesi gereken: “Büyük olayların, çok küçük nedenlere bağlı olması.”
İşte bu nedenle bir anlık bir söz, bir davranış ve hatta kimsenin duymadığı bir düşünce, tüm insanlığın kaderine etki eder.
Kimsenin kimseyi hafife almaya hakkı olmamalı. Her varlık özgün ve Hak nazarında değerlidir.
Dünya malı iki kaşıklık. Yedi milyarı da “O kaşıklardan biri benim” diyor.
İçinde bulunduğumuz durumu bir “kader” olarak görmekten vazgeç. O, verilmesi gereken her şeyi bahşetmiş. Bir giysi olan beden ve bir zemin olan dünya, gerisi bize bırakılmış.
Kesinlik olmayan bir patikada yürür İnsanın Oğlu. “Yarın ne olacağımı bilmem” diyen bir Resul örneğimiz varken, her an tetikte durmalı.
“Kötü söz sahibine aittir” ya da “Her koyun kendi bacağından asılır” gibi yalanlarla avunmayı bırakma zamanı.
Kişisel cennet ya da kişisel cehennem diye bir kavramın mantıksızlığı ile avutuluyoruz. Bunu ortaya çıkaranlar “bir insan, insanlıktır” kavramını kenara fırlatmış olmalı.
Eğer bir oluşum varsa, bu herkesi etkiler. Hem de dolaylı ya da dolaysız.
Herkes hem kendinden hem de insanlıktan sorumludur.
Dünya büyük bir organizasyon ve gelişimi de üzerinde yaşayan bilinçli varlıkların ortak paydada buluşması ile mümkün.
Şaşmaz bir ölçü ve düzen içerisinde, her şey yerli yerinde. Sadece insan değil.
Dikkat et !. Borusu çalıyor.
Sahip çık emanete der gibisinden bir çığlık var kulaklarda.
Dikkat et! Sahip çık! der gibi.
Bir’in, Bin’leri içerdiği o günler.
Azalarak çoğaldıklarına, “şahit” günler.
Devenin, iğne deliğinden geçtiği günler.
“Allah Korur” sözü. Evet korur da nasıl?
Sana akıl vermiş: Hakkı Batıldan; iyiyi kötülükten ayır diye. Sen kendin ve sevdiklerin için önlemini al diye.