Yağmurun kar ile dansı

Kendimi holistik olarak iyileştirdiğimden beri hayata aşığım. Aslına bakarsanız hayat beni seviyor. Bunun kanıtlarını her an görebiliyorum. Bundandır, her günümün her anını SEVGİyle kutsuyorum.

Artık FARKINDAYIM. Hayat her sabah bizler için yeniden kuruluyor. Eğer biz hız kültüründen çıkıp, yavaşlarsak ve etrafımıza dikkat kesilirsek mucize-vi güzelliklerin daha çok FARKINDA oluyoruz.

Bugün on üç mart pazar. Aylardan bahar, günlerden ayaz… Yeni bir güne uyandım. Usulca yataktan kalktım. Yüzümde bir gamze gibi açılıveren tebessümle perdeyi araladım. Ne görsem; Şaşkın bir çocuk edasıyla, aaaa diyerek heyecanlandım. Kar yağıyor. Evet. Bildiğimiz kar. Hani o beyaz ve yumuşak olan.

En büyüleyici tarafı ne biliyor musunuz? Sessiz ve yavaş yağması. Değdiği yerleri incitmek istemezcesine şefkatle yağıyor. Bu da nesi? Birkaç dakika sonra kar dindi. Çisil çisil yağmur yağmakta. Birkaç dakika sonra yağmur dindi. Usul usul kar… Yeniden yağmur, kar, yağmur, kar… İnanması güç. Saatlerce sürdü bu sırasını devretmeler. Ben, avuçlarımda kahve fincanıyla, büyülenmiş gözlerle bu seremoniyi izliyorum. Tabiatın bu muhteşem güzellemesine kapıldım ama gidemedim.

Seyir içinde seyir…

Yok artık. Şimdi de birlikteler. Kar ve yağmur, birbirlerine karışmış vaziyette, tüm hünerlerini sergilemeye koyulmuş bir kuğu misali süzüm süzüm semadan süzülmekteler. Ağaçların saçlarını okşamakta, rüzgarı da kanatlarına katıp, yüzyılın senfonisini seslendirmekteler.

Kimi zaman ayrı, bazen de AŞK’la iç içe olabilmek, yavaşlık, sükunet, ahenk, cömertlik, vs. vs. vs. Bir kez daha idrak ettim; Tabiattan öğrenecek çok şey var.

Hafta içi hafta sonu, cumartesi pazar demeden erkenden günü kucaklamanın mükafatıdır; bu efsunlu anları deneyimlemiş olmam. Yağmurun karla dansı bir süre daha devam etti. Şu an dinlenmedeler. Ben halen seyir halindeyim. Bakışlarım uçsuz bucaksız mavilikte dolaşıyor. Birazdan güneş yağarsa hiç şaşırmam.

Hep derim; Tabiat iyileştirir, diye.

Eğer ben bu sabah bu mucize-vi güzelliklerin ayırdında olabilmişsem, tabiat sevgimdendir. Tabiatı her haliyle sevebilmek için kişinin kendini sevmeyi öğrenmiş olması gerek.

Size bir sır vereyim mi? Benim var oluşumun merkezinde tüm gezegenin iyileştirilmesine yetecek kadar sınırsız bir SEVGİ kaynağı var. Yanlış duymadınız. İçimdeki SEVGİ kaynağı sonsuz. Verdikçe çoğalıyor, çoğaldıkça veriyorum.

Eğer öyle olmasaydı, yağmurun karla sevdalığını nasıl fark edebilirdim?

SİZİ SEVİYORUM.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir