ÖZKAN BAKKAYLI
Yaptığı çalışma ile rekora imza atacak olan Menel Hüzmeli’nin yeni eseri bir ton ağırlığında ve boyu 165, eni ise 140 santimetre.
Bundan yedi ay önce başladığı eserini İstanbul’a dönmeden önce tamamlayan Hüzmeli, Antakya’dan ve Antakya’da bulunan dinler kardeşliğinden esinlenerek yapmaya başladığını söyledi.
Ne yaparsan aşk ile yap diyen Hüzmeli, “Antakya’dan ve Antakya’da bulunan dinler kardeşliğinden esinlenerek yapmaya başladım çünkü Antakya’da ki mozaiktiler genelde hazan, çan, ezanı kullanarak eserler çıkarıyor. Ben bu figürlerin dışına çıkmak istedim ve araştırdığım bütün dini kitaplarda zeytin ağacını gördüm. Ondan sonra işe koyuldum. Tasarım süreci iki ay sürdü. Ağacı tamamlamam ise yedi ayımı aldı ağaç bir ton ağırlığında ve boyu 165 santim eni ise 140 santim oldu” dedi.
Zeytin Ağacının mitolojik öyküsünden de bahseden Hüzmeli, ağacı yaparken mutluluk duyduğunu dile getirdi. Ayrıca zeytin ağacının dik duruşu ile insan oğluna örnek olduğunu dile getirdi.
“SIRADAN OLSUN İSTEMEDİM”
Hüzmeli, “Bolluğu birliği dirliği bereketi ve kardeşleri belirttiği için zeytin ağacı oldu. Aslında bakarsanız hayat ağacını da andırıyor. Sıradan bir zeytin ağacı yapmak istemedim, ama bunu çalışırken de sadece zeytin ağacı olmamalı düz bir çizgide ilerleyemem o yüzden beton bloku hazırladım ve taşları harç üstüne işledim. Betonla yaptığım için benim yedi ayımı aldı. Çalışırken düz bir ağaç olmasın dedim ve boyut kazandırdım. Alt kısmına buğday tarlası yaptım, çünkü buğday tokluk demek. Buğdaydan sonra insanlar yerleşik hayata girdi ve doydu. Hatta bende ayrı bir anlamı var, çocukluğum buğday tarlası ve gelinciklerle geçmiştir. Buğdayları bolluk, tokluk ve bereketi simgelesin diye tasarladım” dedi.
Yaptığı çalışmanın kendi tarzını yansıttığını söyleyen Hüzmeli, eski ile yeniyi bir arada kullanmayı çok sevdiğini vurguladı. Ağacı gören insanların tepkilerinin kendisini mutlu ettiğini belirtirken, yaptığı esere bakmaya doymadığını da ekledi.
Yedi ay boyunca hiç yorgunluk hissetmediğini aktaran Hüzmeli, “Mozaik yaparken yorgunluk hissetmiyorum. Taşlar beni motive ediyor. Son olarak eserlerimin İstanbul’da sergilenecek olması aşırı gurur verici. Antakya’da yaptığım son eserim. Ben özelikle Antakya’nın doğal taş sanatsal mozaiğini ve öncülüğünü yapmış olduğum üç boyutlu çalışmaları Balat Mahallesi Akçin Sokak No:10 Kapı No:1 Fatih’e taşıyorum. Bütün sanatseverleri bekliyorum” dedi.