42 sene önce ‘yedi delikli kaval’ ile başladığı sanat macerasını geliştirdi ve sanatını Avrupa’ya kadar taşıdı.
BÜLENT KAVUK
55 yaşındaki İzzet Özkan, 42 sene önce bir hevesle başladığı ney ve neyzenliği büyük bir aşkla Antakya Cumhuriyet Caddesinde bulunan küçük atölyesinde devam ettiriyor. Kendisinde olan bilgileri paylaşmayı sevdiğini belirten Özkan, son güne kadar herkese bu sanatı öğreteceğini söyledi. Ney yapını aşka benzettiğini, üflemesinin ise büyük bir sevda olduğunu ekledi.
Küçük yaşlarda başladığı ney sanatını tek başına öğrendiğini belirten İzzet Özkan, “10 yaşında Almanya’ya gittim. Babamın yakın bir arkadaşı vardı, bana 7 delikli kaval hediye etti ve bu maceraya onunla başladım. 1983 yılında Türkiye’ye temelli dönüş yaptık. O zamanlar Hatay’da ney çok yaygın değildi. O yüzden benim bugüne kadar hiç hocam olmadı. Yapmasını da üflemesini de kendim öğrendim. Benim ailem müzisyen ama neyzen hiç yoktu, bunun öncülüğünü ailemde ben yaptım. Doğruları bulana kadar, hiç pes etmeden yapıp bozdum. Benim akrabalarım benden sonra ney üflemeye başladı kimisi müziğe yöneldi. Oğluma bu mesleği öğrettim onun dışında Antakya’da çok sayıda kişiye ney yapmasını da üflemesini de öğrettim. Yaptığım neyleri dünyanın her bir tarafına gönderiyorum. Almanya, Fransa, Hollanda gibi ülkelere gönderiyorum. Ara ara bende Avrupa’ya gidiyorum” dedi.
Yurt içine de ney gönderdiğini söyleyen Özkan, aynı zamanda ney gönderdiği kişilere ücretsiz eğitim verdiğini de belirtti. Amacının insanlara neyi tanıtmak ve öğretmek olduğunu söyledi. Türkiye ve Avrupa’da çok fazla talep olduğu vurgusunu yapan Özkan, mesleklerinin ‘unutulmaya yüz tutan’ meslekler arasına girmediğini ekledi.
“NEY YAPIMI KOLAY GÖRÜNÜR, ANCAK İNCELİKLERİ ÇOKTUR”
Ney yapımının ince ve hassas bir sanat olduğunu aktaran Özkan, “Yapılışı zor, usta çırak ilişkisi olmalı. Öğrenecek kişi ustanın yanında en ufak detaya kadar eğitim görmeli bir ayda iki ayda öğrenilecek bir durum değil bu. Üç defa kurs açtım ancak bunun eğitimi bir iki aylık kursla olmaz. Devamın gelmesi gerekir. Neyi açan kişi aynı şekilde neyi çok güzel üflemeli. Neyzen olabilmeli. Güzel ney açabilmek için önce güzel üflemesi gerekir. Bir kere bizler kamış kesimine kasım ayında başlar ocak ayına kadar devam ederiz. Kamış erken kesilirse heder olur, o yüzden zamanında kesim önemli. Kesmekle iş bitmiyor kamışı en az bir sene kurumaya alıyoruz. Açmadan önce kamışı ateşle düzeltiyoruz. Perde yerlerini belirliyoruz. O şekilde ney hazır oluyor. Fakat perde ayarı çok hassastır. Bir iki milim oynasa akkoru bozulur. Anlatırken çok kolay gelir, ancak incelikleri çok fazladır” dedi.