Sevgiyle sarılmak; derimizin sadece tüylü bölümünde bulunan sinir hücrelerini harekete geçiriyor. En güzeli de bu nöronlar, doğrudan beyinle olan bağlantıları sayesinde mutluluk hormonu endorfinlerin salınımını tetikliyorlar. Endorfinler acı kontrol sisteminin bir parçasıdırlar ve bedenimizde ağrı kesici etki yaratırlar. Endorfinlerin ağrı kesici olarak morfinden otuz kat daha etkili olduğu biliniyor. Bu yüzden bu hormon fiziksel ve psikolojik acının dindirilmesini sağlıyor. Bu mucize-vi özelliğinden dolayı hep derim; bağımlı olacaksak endorfinlere bağımlı olalım.
Aile terapisti Virginia Satir, yaşamımızı sağlıklı sürdürmemiz için günde 4 defa, iyileşmek için 8 defa, gelişmek için ise 12 defa sevgiyle sarılmamız gerektiğini söylüyor. Geçmiş yazılarımı okuyanlarınız timüs bezini hatırlayacaktır. En önemli bağışıklık bezimiz olan timüs bezi, kucaklaşma esnasında aktive oluyor. Bu aktivasyon alyuvarların üretimini artırarak vücudumuzu daha sağlıklı hale getiriyor. Timüs bezi sayesinde salgılanan hormonlar sinir sistemimizi sakinleştiriyor. Böylelikle biz rahatlamış, huzurlu ve mutlu hissediyoruz. Eğer şanslıysanız ve sarılmanıza tutku dolu hafif dokunuşlar eşlik ediyorsa bu duyguları daha güçlü bir şekilde deneyimlemeniz mümkün olabiliyor. Bu sayede daha sağlıklı ve daha uzun bir ömür yaşama şansınız artıyor.
North Carolina Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmanın sonucu, stres altındayken salgılanan kortizol hormonunun, en az 20 saniye süren bir sarılmadan sonra düştüğünü bildiriyor. Yanı sıra Kanada’da yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre, sevgi dolu bir kucaklaşma içimizdeki pozitif ve iyi duyguları açığa çıkarıyor ve karamsar düşünceleri yok ediyor. Sevdiği birine sık sık sarılanların ruh sağlığının dengede kalıyor. Ne yazık ki pandemi bizleri kucaklaşmaktan mahrum bıraktı. Artan ruhsal sorunların bir sebebi de bu olsa gerek.
Özünde en etkili sarılmak kişinin kendine sarılmasıdır. Yakın temasın azaldığı şu süreçte kendimizi her zamankinden çok kucaklayalım. Güçlü bir bağışıklık ve mutlu, sağlıklı bir yaşam için sarılmak, her an gerekli. Bir yanıyla bu süreç, kendimize, başkalarına ve hayata sevgiyle sarılmanın önemini anımsattı bizlere.
Kıssadan hisse; SEVGİyle sarılmayı, tutkuyla dokunmayı sağlıklı bir yaşam biçimi haline getirelim.
