Son zamanlarda çok sık şikâyet ettiğim çevre kirliliğine şimdi de bilgi kirliliği dahil oldu. Bizler sokakların, duvarların ve çevrenin kirliliğine isyan ederken, şimdi çevremde çok sık gördüğüm bilgi kirliliği ortaya çıktı.
Yeni medya çok hâkim olduğumuz hatta cebimizden, elimizden ayırmadığımız bir şey.
O ne mi?
Yeni medya eşittir dijital platform. Yeni medyaya örnek olarak internet, web siteleri ve benzeri şeyler eklenebilir. Yani yeni medya hayatımızın tümünü şekillendiren bir iletişim kaynağı haline geldi.
Aslında bakıldığı zaman harika yönleri olan ve uzaklarda ulaşamadığımız pek çok kişiye ulaşma olanağı sağlayan bir platform oldu.
ANCAK!
Doğru kullanıldığı takdirde. Örneğin sağlığımız için doktor yerine internet sitelerini tercih ediyoruz. Boğaz ağrısı, baş ağrısı, böbrek hatta kalp için bile web sitelerine başvuruyoruz. Birde çok doğru gibi bunları uyguluyoruz. Doktor yap dese yapmayız bu arada.
Aynı zamanda bu dezavantaj haberler içinde geçerli. Sosyal medya ile habere daha hızlı ulaşır durumdayız ama ‘ne kadarı doğru?’ diye bakmadan. İşte bunun sonucunda korkunç bir bilgi kirliliği var.
Hep kötü şeyler değil tabii ki.
Yeni medyanın bize en güzel kattı şey “zaman”, dediğim gibi bilgiye hızlı ulaşıyor ve zamandan tasarruf ediyoruz. Doğru kullanıldığı sürece…
Benim defalarca izlediğim bir film var, belki de bu teknolojikleşmeyi perde arkasında en güzel anlatan da kendisiydi. Filmin ana konusu, bir insan teknoloji ile beyninin yüzde yüzünü kullanması sonucunda ortaya doğan problemlerdi. Yani kadın beyninin yüzde yüzünü kullanmaya başladığı anda bir teknolojiye döndü.
İşte beni yeni medya da korkutan açık kapıda bu.
Zamanla eskiyi unutup olmadığımız insanlar haline dönüşüyoruz. Teknolojisinin içine hapsolmuş, kurtarılmayı bekliyoruz. Kimse de bunun farkında değil, herkes güzel bir şey gibi bilinçsizce teknolojiyi kullanmaya devam ediyor.
Özelikle yeni jenerasyonun çok aktif kullandığı ‘TİKTOK’ platformu onları şiddete, hayal dünyasına sıkıştırıyor. Gerçek dünyadan bağlantılarını tamamen kesmiş bir şekilde hayatlarını sürdürüyorlar.
İşin kısa ve özet hali, yeni medyanın bize sunduğu güzellikleri değil de kendi elimizle yarattığımız kötülükleri hayatımıza katıyoruz.