İki takımın çıkan ilk 11’ine baktığımızda her iki kadroda kaleden başlayarak hücumdaki son adamlarına kadar oyuncu profilleri hem fiziksel, hem teknik, hem de yetenek olarak ayrı ayrı özelliklerdeydi.
Terazide Konyaspor daha ağır basıyordu, zor maçların takımı Hatayspor ise arzusu ve coşkusu ile bazen maçın önüne geçebiliyordu.
Konyaspor’a karşı erken golle maça 1-0 önde başladı ama doğru ve dengeli savunma anlayışının olmayışı bu avantajını çok uzun sürdürmedi..
Hakem Halil Umut Meler’in daha maçın başında hiçbir uyarı yapmadan Samuel Adebugke’ye direk kart göstermesi de maçın 11’e 11 tamamlanmayacağının sinyaliydi.
Nitekim Adebugke’nin ikinci sarı kartı Hatayspor’un ipini çekti..
Bu dakikadan sonra ne top tutabildiler, ne kazandıkları topu olumlu kullanabildiler..
1-1’den sonra Konyaspor atakları akın akın gelmeye başladı..
Kaleci Munir öne çıkarak tek başına farkı önleyen isim oldu.
Sol kanadı koridora çeviren Serdar Gürler’e hiçbir önlem alınmadı..
Kenar yönetimi önlerinden geçen Serdar Gürler’i film izler gibi izledi..
El Kaabi bu bölgede, Samuel Adebugke’yi yalnız bıraktı, geriye yardıma gelmedi..
İkinci yarı Hatayspor’dan eksik arkadaşlarının yerini doldurmak için daha arzulu, daha çok koşan ve mücadele eden bir oyun ortaya koymalarını bekledim..
Takımda kadro derinliği olmadığını artık görmeyen gözlerde kalmadı sanırım!.
Ne orta saha, ne savunma, bu haliyle seni daha fazla taşıyamaz..
Bugüne kadar toplanan puanları ganimet sayın!!
Hatayspor’da forma giymenin özel bir yanı vardır da, her futbolcu maçın kazanılma şartlarını mücadele ederek gösterir, saklanarak değil.
Takımın yerinde yeller esiyor!.
Devre arasında sorunların çözülmesi gerekir!
Hatayspor yenilebilir, puan kaybedebilir, bunların hiçbiri dünyanın sonu değil..
Kaç zamandır bu camiadan kimler geldi, kimler geçti..
Mühim olan sevgi ve saygının korunması..
Sevgili İlhan Palut, bu camia seni seviyor, seni bağrına basıyor, “İmparator” diye çağrıyor, ve anıyor..
Bu sevgi ve saygıya layık olman gerekirken, ne yaptın maç sonrası!
Seni ‘İmparator’ yapanlara işaret parmağını gösterdin..
Bu nasıl bir ahde vefadır ki, böyle bir gaflete düştün, camiaya Allah’ı işaret ettin!..
Öfkene yenik düştün, kendini kaybettin, geldiğin yeri unuttun!
Futbolcu bile eski takımına karşı gol attığı zaman sevinmiyor, ellerini havaya kaldırarak, ahde vefayı işaret ediyor..
‘Güzel anılarım var’ dediğin mabedinde sevgi saygı çerçevesinde sevinebilirdin. Başarını oyuncularınla kutlayabilir; kimsenin de buna itirazı olmazdı!
Biz Ömer Erdoğan’ın sadece teknik adamlığını değil, duruşunu da, insanlığını da sevdik!
Her teknik adamda böyle zarafeti göremediğimiz için asaletin kök salması adına güzel insanları işaret etmek boynumuzun borcudur.
Yollar sizi terk etmez, siz yoldan çıkmadıkça!