Fotoğrafçılık dijitale taşınmasıyla hatıralar yok oldu!

BÜLENT KAVUK

Eski Antakya evlerinin arasında küçük bir fotoğrafçı dükkânı olan Hikmet Oğuz, 1969 yılından bu yana geçmişi geleceğe taşıyor.

Çocuk yaşlarda bir merakla başladığı fotoğrafçılık sanatını 52 senedir devam ettiren Oğuz, “Gelişen teknoloji ile birlikte akıllı telefonlar çıkınca fotoğrafçılık olumsuz yönde etkilendi. Ben siyah beyaz fotoğraf döneminden beri fotoğrafçıyım. Karanlık bir odamız vardı bizim, orada fotoğraflara banyo yaptırırdık. Rötuşlar yapardık. Fotoğrafçılığın bir inceliği vardı. Fakat şimdi çocuklar bile fotoğraf çekiyor. Herşey bir kutunun içinde. Ama o bozulursa hatıralarda yok oluyor” dedi.

Gelişen teknoloji ile fotoğrafçılık sanatının arasında dağlar kadar fark olduğunu söyleyen Oğuz, fotoğrafçılığın dijitale taşınması ile hatıraların yok olduğuna inandığını söyledi.

Dijital ortamda çekilen fotoğrafların gözle görünür ama elle tutulur bir şey olmadığını söyleyen Oğuz, “Dijital ortama girmek hatıraları da öldürdü. Bunlar hep anı. Teknoloji değişiyor ama inceliklerde kayboluyor. Resimden anlamayan insanlar çoğaldı. Eskiden makineler azdı. Seyyar fotoğrafçılarımız vardı. Şu an makine çok fotoğraf çekende çok. Fakat bastıran olmadığı için iş zayıf. Gelip fotoğraf bastırma kültürümüz kalmadı. Bir de eskiden filmler vardı, resme bir şey olsa filmlerden yeniden basılıyordu. Fakat şimdi saklayamıyorsun. Bilgisayarın bozuluyor, telefonun bozuluyor fotoğraflar gidiyor elinde hatıra kalmıyor” dedi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir