Çocuk ve kitap

Kitap ruhumuzun ilacıdır. Kitap olmadan yaşamak yalnız bir hayat sürmektir. Kitap, zorda olan insana yardım için uzatılan ele benzer. Hilesiz bir dost arıyorsak elimize bir kitap almalıyız. Zira en masum, en faydalı arkadaş kitaptır.

Okulda çocuklara kitabı sevdirmek için, kitabı yüksek sesli okuyun.

Kendi seçtikleri kitapları yüksek sesle okutun. Sınıfta tahtanın önüne bir okuma sandalyesi koyun ve bunu okuyucu sandalyesi olarak tanıtın.

Grup halinde okuma yapın.

Yeni çıkan kitapları tanıtın. Kitap hakkında sohbet edin.

Yaş gruplarına, ilgilerine göre kitap verin.

Okuduğu kitabı kısaca anlattırın.

Çocuğunuzla kitapçıları gezin. Raflarda kendi keşiflerini yapmalarına fırsat tanıyın.

Çocuklara, eğitici resimli romanlar da dahil olmak üzere çok çeşitli seçenekler sunun.

Çocuğunuzu kütüphane veya kitapçılara sık sık götürün. Oraların havasını teneffüs etsin.

Mümkünse kitap fuarlarına götürün ve yazarlarla tanıştırın.

En güzel hediye kitaptır. Onun için kitap hediye edin.

Okuyan, yazan insanları tanıtın. Mümkünse tanıştırın.

Çocuğa; kitap okuyan, kitabı seven bir model olun.

Çocuğunuzun önünde kitap okuyun. Kitap ve okuma hakkında konuşun. Niçin okuduğunuz hakkında konuşun. Okuduklarınızla hayatınız ve dünya arasında bağlantılar kurun. Okumanın hayatınızı nasıl zenginleştirdiğini gösterin. Okumanın hayatın pratiklerine nasıl yansıdığını anlatın.

Çok kitap okuyanları ödüllendirin.

Her fırsatta kitap okunmasını sağlayın.

Her yerde her zaman kitap okunabileceğini gösterin.

Evde bir kütüphane oluşturun.

Mümkünse odasında kitaplarını koyabileceği bir kitaplık oluşturun.

Kitap okunan ev anlayışını yerleştirin.

Çocukların; anne, baba veya büyükler olarak kitap okunan bir ortamda büyümesini sağlayın.

Çok kitap okuyarak bilgi birikimine sahip olunacağını ve davranışların daha güzel olacağını düşündürün.

Önce merak uyandırın, sonra kafada sorular oluşsun ve bu sorulara cevap bulabilmek için de araştırma ve okuma gereğini hissetsin.

Önemli mevkilerde bulunan veya toplumun yakından tanıdığı kişilerin kitap okuyan, kitapsever insanlar olması, birikimli, kültürlü olmaları çocuklar ve gençler üzerinde etkisi büyük olacaktır.

Kitap okuma günleri, kitap okuma saatleri düzenleyin.

Çocuğa kitap okumayı bir ödev veya mecburiyet, hele hele ceza gibi göstermeyin. Aksi halde kitaplarla arasına mesafe koyar, kitaplardan uzaklaşır.

Çocuklar ne kadar erken yaşlarda kitaplarla haşır neşir olmaya başlarlarsa, kitap sevgisi ve okuma alışkanlığı o kadar kolay ve doğal bir şekilde gelişir. Ayrıca sizin kitap okumayı sevdirmek adına çok fazla bir şey yapmanıza gerek kalmaz.

Dil gelişimini en çok geliştiren aktiviteler okumak, dinlemek ve konuşmaktır.

Yani okuyan, çevresiyle bol bol sosyalleşen ve iletişim halinde olan çocuğun, anlama ve kendini ifade etme becerisi de gelişir.

Kendini daha rahat ifade edebilen çocuk daha mutlu, huzurlu ve davranışlarında daha uyumlu çocuk olur.

Yaşına uygun bir dergiye abone olmasını veya düzenli bir şekilde takip etmesini sağlayabilirsiniz.

Önemli olan çocuğun arzu ettiği ve keyif aldığı şeyi okumasıdır. İster karikatür, ister çizgi roman, ister dergi… İster polisiye, ister fantastik kurgu olsun fark etmez.

Çok uzun hikâye ve romanlar daha ileriki yaşlara bırakılmalıdır.

Küçük yaşta kazanılan alışkanlıkların kalıcı olduğu görülmektedir. Hayal gücünün genişlemesi, yeni fikirler edinme, değişik bakış açıları kazanma, yaratıcılığın çeşitlenmesi hep okumanın sonucunda oluşmaktadır. Kitaplar, filmlerden farklı olarak çocuklara sonsuz hayal gücü sunar.

Oğluma çocukluk dönemlerinde çok kitap okumasını sağladım. Geceleri uyumadan önce yatakta ona kitap okur, masal anlatırdım. Bildiğim masallar bitmişti. Hayal gücümü de katarak yaşanmışlıkları masal gibi anlatırdım. Zaman zaman isim vermeden kendisini de anlatıyordum. Hatta bazen “baba bu benim” derdi.

Ortaokul yıllarına geldiğinde kitap okutur ve bana kitapta neler yazdığını anlatmasını isterdim. Bir gün yine kendisine ve teyzesinin oğluna birer kitap verdim ve bu kitapları okumalarını, sonunda bana anlatmalarını istemiştim. Önce teyzesinin oğlundan okuduğunu anlatmasını istedim. Anlatmaya başladı ama kitabı ezberlemiş gibi bire bir anlatırken takıldı, duraklayınca oğlum teyzesinin oğluna “Eren araları uydurarak doldur, ben öyle yapıyorum.” dedi. Bu uydur, doldur sözü aslında hayal gücünü kullan ve benzer bir şekilde anlat, demekti. Yoksa virgülü, noktası aynı şekilde anlatmak ezberlemek demektir. Hâlbuki önemli olan birebir aynısını ezberlemek değil anlamaktır, anladıklarını kendine özgü bir şekilde ifade edebilmektir.

“Çocuk Kitaplarının Taşıması Gerekli Hususlar:

Çocukların hayatı tanıma, bilgilenme, zevk alarak eğlenme amacına hizmet etmelidir.

Çocukların merakını, hayal gücünü ve yaratıcı güçlerini harekete geçirmelidir.

Dil bilincini pekiştiren ve gelişimine katkıda bulunan yapıda olmalıdır.

Çocuğu araştırmaya ve incelemeye yöneltmelidir.

Çocuğa edebî ve estetik değerleri kazandırmalıdır.

Bilişsel, duyuşsal ve sosyal gelişime katkı sağlamalıdır.

İnsanlarla iletişim becerisi kazandırmalı ve dinleme yeteneğini geliştirmelidir.

İçinde yaşadığı evreni, doğayı ve toplumu algılayabilmelerine yardımcı olmalıdır.

Okudukları sayesinde anlama, analiz etme ve eleştirel bakış açısı oluşturabilmelidir.

Çocukta üretme duygu ve becerisini geliştirmelidir.

Hayatın zorlukları karşısında mücadele becerisini geliştirmeye yönlendirmelidir.” (Nazmi Şimşek, İLESAM İlim ve Edebiyat Dergisi, Sayı: 2, Ekim-Kasım-Aralık 2016, s. 53, 54)

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir