Küçük yaşlarda dedesi ile başladığı mesleği babası ile devam ettirip şimdi tek başına sürdürüyor..
BÜLENT KAVUK
Antakya Affan Mahallesinde bulunan dört kuşaklık fırıncılık mesleğini son olarak yapan Mehmet Ali Ezdeşir, gelecek neslin bu işi devam ettiremeyeceğini söyledi.
Küçük yaşlarda dedesi ile başladığı mesleği babası ile devam ettirip şimdi tek başına bu mesleği yapan Ezdeşir, “1960’lı yıllarda dedemle beraber bu fırında işi öğrenmeye başladım. Dedemin babası bu fırından önce de Antakya’da çeşitli yerlerde fırın açtı fakat burası yaklaşık 60 senedir var. Şimdi ben ve işim bu fırını işletiyoruz. Eşimde taş fırında kurabiyeler yapıyor” dedi.
Dört kuşaklık mesleğin gelecek kuşaklara aktarılamayacağını da ekleyen Ezdeşir, mesleğin zor olmasından kaynaklı gençlerin bu mesleği öğrenmek istemediğini söyledi. Devamında mesleğin ve ekonomik koşulların zor olduğunu da eklerken una gelen zamlardan da bahsetti. Un fiyatlarının her geçen haftaya göre değiştiğini bunun altından nasıl kalkacaklarını düşündüklerini de ekledi.
CUMA GÜNÜ İHTİYAÇ SAHİPLERİNE EKMEK DAĞITILIYOR
Cuma günleri yıllardır devam eden bir gelenekten bahseden Ezdeşir, mahallenin gönüllü vatandaşları tarafından fırına para bıraktıklarını ve o parayla ihtiyaç sahiplerine ekmek dağıttığını da ekledi. Bundan bir hafta önce bir hayır sever tarafından fırına et getirerek ihtiyaç sahiplerine lahmacun yaptırdığını ve bunun her cuma tekrarlandığını belirtti.
GELİŞEN TEKNOLOJİ ESKİ KÜLTÜRÜ YOK ETTİ
Gelişen teknoloji ve rahatlığın eski kültürleri yok ettiğini söylerken sözlerine şöyle davam etti;
“Şimdi her evde fırın var. Eskiden öyle bir teknoloji yoktu. İnsanlar fırınları evin mutfağı olarak görürdü. Yemeklerini getirir burada pişirirdi. Geceden fırın kapanışına teyzeler tencereleri getirir ilik, tavuk, buğday veya nohut ne varsa onları koyar tencereler sabaha kadar kaynar ertesi gün çorba olurdu. Şimdi her evde fırın istediği her dakika çorba yapılıyor. Fakat azda olsa hala yapanlar var. Buda beni mutlu ediyor”
