Maça iyi başlayan Hatayspor klasik oyununu ve oyun anlayışını bu maçta da sahaya yaydı.
Aynı anlayışla deplasmanda oynadı.
Ancak Adana Demirspor’un oyunu germesi ve saha avantajını kullanması hakemi değil ama Hatayspor’u etkiledi..
Bu arada maçın hakemi hiç maça etki etmeden yönetim gösterirken, orta sahada Ruben Riberio hariç diğer orta sahadaki oyuncularımız Mehdi ve Traore bu gerilimden etkilendi ve performansları düştü.
Oyunun sertleşmesine rağmen Hatayspor girdiği pozisyonları gole çevirebilse ve ilk yarıyı önde kapatabilse, maçtan puan ve puanlarla ayrılabilirdi.
İlk yarı Hatayspor’un üstünlüğü ile geçti, girdiği gol pozisyonları net fırsatlardı..
Tabi ki El Kaabi’nin güzel fantastik hareketi gol olsaydı harika olurdu..
İkinci yarı Hatayspor golü yiyene kadar tamamen oyun kontrolünü Adana Demirspor’a verdi. “Verdi diyorum” ne Traore nede Mehdi oyunda hiç yoktu.
Bunun yanda iki bekimiz de ikinci yarı tamamen kendi alanlarında çıkamadı..
Golü atan Yunus bizim iki stoperimize ters gelen oyun stiline sahip dar alanda çabuk ve ardışık hareket edebilen bir futbolcu.
Golü de zaten böyle attı.
Kaleci Münir başarılı bir oyun sergiledi, golde kontrpiyerde kaldığı için yapacağı bir şey yoktu..
Hatayspor ilk golü atınca maçı sonuna kadar taşıyabiliyor, fakat bir gol yiyince toparlanmada zorlanıyor!.
Bence Adana Demirspor saha avantajını kullanıp maçın atmosferini yükseltti ve maçı kazandı..
Kabul ediyorum Hatayspor’un hamle futbolcusu az, fakat “geliyorum” diyen gol öncesi önlem alınamaz mıydı?
Örneğin Muhammed Mert daha erken oyuna girebilirdi.
Orta sahayı güçlendirme adına hamle daha erken yapılabilirdi..
Ama sağlık olsun!
Kamara‘da gol yenmeden önce oyuna alınabilirdi, iki kanat oyuncusu hücumda etkili olmayınca kaptan Diouf’ta etkisiz kaldı..
Rakip Adana Demirspor ise bizim hep yapageldiğimiz geçiş oyunlarını iyi yaparak bizim orta sahamızı oyundan düşürdü ve golden sonra Hatayspor’un gayreti neticeye etki etmeyince sonuç bu oldu..
Ama olsun dünyanın sonu değil!