50 yıllık spor yazarlığı yapabilmek, dile kolay. Hele günümüz gençlerine, yazmayı pek sevmeyenlere bu zaman birimini söylemek bile zor gelir. Yarım asır sürekli bir şeyler yazmak kolay mı sanıyorsunuz. Gerçekten ilgisi olmayana çok zor gelir. İçinizde yazma sevdası olursa, elli değil, bin yıl yazmak, yazabilmek güzelliğin ta kendisidir.
50 yıllık yazarlığın onuruna görkemli bir tören hazırlamıştı Dönemin Büyük Şehir Belediyesi. Belediyenin meclis salonu ağzına dek doluydu. Spor, siyaset, iş dünyasının tanınmış kişileri sıcak bahar gününde buluşmuştu. Dönemin Başkanları Aziz Kocaoğlu, Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur, Bornova Belediye Başkanı Sırrı Aydoğan, CHP il başkanı Selçuk Ayhan, İTO Meclis Başkanı Necip Kalkan, EBSO Meclis Başkanı Ender Yorgancılar, Eski Milletvekili Şeref Bakşık, Altay Başkanı Nafiz Zorlu, Osman Gencer, M.Ali Okumuş, Levent Ürkmez, Şaban Acarbay, Bahri Vreskala, Sancar Maruflu, Ercan Doğu, Kemal Baysak ve yüzlerce sporsever salonu doldurmaya yetmişti. Katılımcılar Ertaç’ın yaşamından, anılarından kesitler verip günü zenginleştirdiler.
Bu görkemli günü Ege Kültür Platformu ve Yeni Asır Gazetesi’nin ortaklaşa işbirliği hazırlamıştı. Büyük Şehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Gürkan Ertaç’ın Ege ve Türk futboluna çok şeyler verdiğini belirtip, “Düşüncelerine, ellerine sağlık, yazdıkların bizlere yol göstersin. Kalemin hiç susmasın.” dedi. Daha sonra spor basının duayeni Gürkan Ertaç’a günün anısına bir plaket ve armağanlar verdi. İzmir’in bazı kurumları da günün anısına Gürkan Baba’ya bu mutlu günün anısına anmalıklar verdiler.
Koca bedeninde sevgi dolu bir yürek taşıyan Gürkan Ertaç’ın heyecanı her hareketinden okunuyordu. Konuşurken bile sesinin titrekliğinde elli yılın heyecanı, mutluluğu, anıları, hüzün ve sevinçleri yatıyordu. Belediyenin hazırladığı kitapçığa elli yıl sığdırılmaya çalışılmış. Kitapçığın ilk sayfasında 1957 yılında Sabah Postası Gazetesi’nde sevgili Ertaç’ın ilk yazısı var. Namık Kemal Lisesi’nin spor alanındaki başarılarına değinen başka bir haber izliyor ilk haberlerini. Telefonla yapılan gazetecilikten bilgisayara geçişin canlı örneği Gürkan Ertaç. İtalya’nın gelmiş geçmiş en ünlü kalecisi Dino Zoff ile fotoğrafı o zamanlar ne denli değerliydi. Televizyonun olmadığı yıllarda gazetedeki fotoğraflarıyla tanırdık zamanın ünlülerini. Onların fotoğrafı olan gazeteler çok satardı.
Günün sunumunu Okan Yüksel yapmıştı. Şiir mi okuyor, sunum mu yapıyor, dinledikten sonra gelin de karar verin. Tok ama dinleyende kadife hissi uyandıran Okan Yüksel’in sunumuyla program daha bir güzelleşmişti. Kimi insan vardır şiiri konuşmaya çevirir, kimisi vardır, konuşmayı şiirleştirir. Okan ağabey, ikinci tanımdaki özelliğe sahiptir. Elinde kağıtla çıkar sunumlara. Birisi gelip sunumun bir örneğini istese şaşırır, çünkü o kağıtlar boştur, ama belleği doludur, dopdoludur.
