Lal olmuşken dilim,
İçimde kocaman bir sen oldun,
Ne gecedeki yıldızlar dindirir özlemimi,
ne de gözlerini güneşten alamayan günebakanlar,
Değilsek de yanyana yine de yakınız birbirimize, aynı gökkubbe altında farklı iklimlerde nefes alıyor olsak da,
Aşkından olsa gerek, özlemin sızınca içime, bir başıma tenhalarda yürüyorum, Linda!
Lalelerin içinden süzülen bakışlarınla,
İki dağ arasında uzunca bir ovayı andıran gamzelerinle,
Ne sana git derim ne de senden giderim,
başını dizime koyup uzanırken, işaret parmağınla bir bir yıldızları sayıp, içlerinden birine adını koyarım,
Denizlerde gözIerini derin derin dalgalandıran rüzgarla,
Avaz avaz şarkılara eşlik ederiz, sonsuz aşkla, Linda!
Lirik bir şiir gibisin bana, coşkusu kadar hüznü barındıran,
İki çiçеk аçаcаk kızım; biri sеn biri bеn,
birimiz koku, birimiz renk,
Ne gelirse gözlerinden gelir bana,
Dünden bugüne biriktirdiklerimizle, insan insan bakan gözbebeklerin, beni tutsa tutsa gözlerin tutar ayakta, yıksa yıksa gözlerin yerle bir eder; ölümü ya da ölümsüzlüğü göz gözeden ibaret sayarak,
Ay parçası gibi gökyüzünü andıran ve kalbimi süsleyen, ışıl ışıl zahirini seyre koyulayım, Linda!
Linda’ya Anne Duygusuyla…