Arsuz ve Samandağ

2 güzel ilçemiz var. Biri Samandağ diğeri ise Arsuz. Hem denizi, hem doğası hem de sahip oldukları tarihi değerlerle ön plana çıkan iki ilçe. Yaz nüfusları Kış mevsimine göre 3 katına çıkan iki ilçemiz. Çevre illerden bu iki ilçeye her yaz mevsiminde akın olur. Benzer şekilde yurtdışı hayranları da var. Yaz mevsimlerinde öylesine güzel manzaralara ev sahipliği yaparlar ki Yaşayan, bir kez daha yaşamak ister…

Kısaca özetle deseler bana öyle özetlerdim Samandağ ve Arsuz’u.

Peki, hak ettikleri değeri buluyorlar mı?

Bu soruya hayır demek zorundayım.

Yaşadığı su sıkıntısı, delik deşik yolları ve kirliliği ile anılan Samandağ taşıdığı tüm özelliklerine rağmen ne yazık ki atıl bir kent.

İnsanı isyankâr, insanı tepkili!

Devletin yatırımlarından yeterince faydalanamayan ve hak ettiği yerden çok uzakta Samandağ!

1990’lı yıllarda turizm bölgesi ilan edilmiş ancak o günden bu yana turizm adına bir tek çivinin dahi çakılmadığı Samandağ.

*

Diğer ilçemiz Arsuz.

Samandağ ilçemizin taşıdığı tüm güzellikleri fazlasıyla taşıyan Arsuz ne yazık ki benzer kaderi paylaşıyor.

Mesela halen Arsuz’da altyapı yok!

Yeterli ölçüde su bulunmuyor.

Hastane yok!

Otogar yok!

Tarihi değerlerden biri olan Meryem Ana Havuzunun yolu bile yok!

Arsuz’u Samandağ’dan ayıran tek unsur ise Arsuz’un, ‘Arsuz Turizm ve Kültür Derneği’ gibi çalışkan bir sivil toplum örgütüne sahip olmasıdır. Derneğin Başkanı sevgili Hasan Arslan, Metehan Sakallı ve diğer yöneticileri gibi yüreğini Arsuz’a adamış güzel insanları var.

Her iki isimde Turizm Konseyi kurmaya uğraş veriyorlar. Eğer bunu gerçekleştirebilirlerse Arsuz’un birçok sorunun çözüleceğine olan inancım tamdır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir