Mağara kilise St. Pierre’nin çevresinde başlatılan kurtarma kazılarıyla, Antiocheia Antik Kenti’nin kurulduğu milattan önce 300 yılından bugüne kadarki süreç araştırılıyor..
AA
Hatay’da mağara kilise St. Pierre’nin çevresinde başlatılan kurtarma kazılarıyla, Antiocheia Antik Kenti’nin kurulduğu milattan önce 300 yılından bugüne kadarki süreç araştırılıyor.
Geçmişte birçok medeniyete ev sahipliği yapan ve “hoşgörü kenti” olarak bilinen Hatay’da 2012 yılında, müze-otel olarak hizmet veren Necmi Asfuroğlu Arkeoloji Müzesi ile St. Pierre Kilisesi arasında yer alan bölümde, kilise için karşılama merkezi yapılması kararlaştırıldı.
Alanda yapılan sondajda mimari kalıntılar bulunması üzerine çalışmaların kurtarma kazısına dönüştürülmesi planlandı.
Bu yıl ağustosta Hatay Arkeoloji Müzesi koordinasyonunda 16 kişilik ekiple kurtarma kazılarına başlanan alanda, milattan sonra 5. ve 6. yüzyıla ait olduğu değerlendirilen zeytin ezme taşı, depo, atölye ve satış alanları ile su sistemi bulundu.
Kazılarda bulunan 37 tek kulplu testi ve çok sayıda kaba ait ağız, kulp ve dip parçaları da Hatay Arkeoloji Müzesinin laboratuvarında temizlenip titizlikle muhafaza ediliyor.
Kazının tamamlanmasının ardından Antiocheia Antik Kenti’nin özellikle ticari hayatı ve mimari yapısı ortaya çıkarılarak, bölgenin açık hava müzesi olarak ziyarete açılması hedefleniyor.
Hatay Arkeoloji Müzesi Müdürü Ayşe Ersoy, AA muhabirine, kurtarma kazısı yapılan alanın Necmi Asfuroğlu Arkeoloji Müzesi ile St. Pierre Kilisesi arasında yer almasının çok önemli olduğunu söyledi.
Burasının Antiocheia’nın ilk kurulduğu yer olduğunu anlatan Ersoy, şöyle konuştu:
“Habibi Neccar ve Hac Dağı, Helenistik ve Roma dönemlerinde Antiocheia’nın yerleşim sahası. Amacımız o yerleşim sahasını ortaya çıkarmak. Antik kaynaklarda bu bölgede Geç Roma’da İmparator Valens tarafından forum yani insanların alışveriş yaptığı, dükkanların yer aldığı bir alandan bahsediliyor. Ayrıca devlet kurumlarının, agoranın, meclis binasının, hamamların olduğu belirtiliyor. Bunun zaten izlerinin hepsini Necmi Asfuroğlu Arkeoloji Müzesi altında görüyoruz. Amacımız burada bilimsel kazıları devam ettirerek müze otel ve kilise çevresiyle bir bütün olarak alanı açık hava müzesine dönüştürmek.”
Ersoy, kazı çalışmalarının şu an küçük bir alanda sürdürülmesine rağmen çok sayıda mimari yapı kalıntıları ve arkeolojik eser bulduklarını sözlerine ekledi.