“2021-2022 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BAŞLARKEN EĞİTİM VE YAYINCILIK”
-
Koza Karaca Yayın Grubu bünyesinde editör ve öğretmen yazar olarak görev yapıyorsunuz. Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
Uzun zamandan beri çok sayıda meslektaşım gibi ben de Koza Karaca Yayın Grubu ürün hazırlama ve geliştirme biriminde görev yapıyorum. 12 yıl çok severek ilkokul öğretmenliği yaptım. Türkçe Eğitimi alanında doktoramı tamamladıktan sonra daha çok çocuğa seslenmenin yollarından birinin yayınevinde çalışmak olduğunu düşündüm ve buradayım.
-
Pandemi nedeniyle son bir buçuk yıldır eğitim, çoğunlukla uzaktan kimi zaman da hibrit yapıldı. Nihayet okulların açılmasıyla yüz yüze eğitime başlandı. Bu süreci eğitim ve yayıncılık açısından nasıl değerlendiriyorsunuz?
Yeni eğitim-öğretim yılının yüz yüze eğitimle devam etmesi en büyük dileğimiz. Okullarımızın cıvıl cıvıl çocuk sesleriyle dolup taşmasını bekliyoruz. Öncelikle öğrencilerimizin, ailelerinin yanı sıra eğitim alanında emek veren tüm eğitimcilerimizin başarılı ve verimli bir yıl geçirmesini diliyoruz.
Pandemi sürecinde çocuklar eğitimlerini evde ekran başında alırken birçok sorun yaşandı. Herkesin aynı olanaklara sahip olmadığı ülkemizde çocukların bir kısmının uzaktan eğitimle sunulanlara ulaşması mümkün olmadı. Uzaktan eğitime ulaşılabilen çocuklar ise yaparak yaşayarak öğrenme olanağından yoksun kaldılar. Özveriyle çalışan öğretmenlerimiz bu eksikliği gidermek için çok çabalasa da eğitimde eksikliklerimizi kabul etmeliyiz.
Bu süreçte yayınevi olarak bizler de okullara, öğretmenlere elimizden geldiğince ulaşmaya çalıştık. Pandemi öncesinde de tüm kitaplarımız dijital olarak yayımlandığı için online eğitimde kullanılacak donanımlara sahipti. Ayrıca bu süreçte çocukların yeni gereksinimlerinin neler olduğunu ve bu gereksinimleri gidermek için neler yapabileceğimizi belirledik. Buna göre kimi kitaplarımızda yeniden düzenlemeler yaptık. Yeni kitaplarımızı hazırlarken de çocuklarımızın okul ortamından uzak kalabilme olasılığını dikkate alarak yaparak yaşayarak öğrenme olanağı bulacağı etkinliklerle zenginleştirdik.
-
Pandemi sürecinde çocukların yeni gereksinimlerinin neler olduğunu belirlediğinizi ve buna göre kimi kitaplarınızda yeni düzenlemeler yaptığınızı söylediniz. Bunlardan biraz söz eder misiniz?
Pandemi sürecinde en büyük zorluğu yaşayan çocuklar birinci sınıfa yeni başlayan öğrencilerdi. Okuma yazma sürecinde çocuklarımızın dört dil becerisinde de yetkinleşmelerini bekleriz. Çıtı Pıtı Okuma Yazma Setimizi ki yıllardır çocuklar ve öğretmenler tarafından beğenilerek kullanılıyor, yeni koşullara uygun hâle getirdik. Kitap sayfalarına eklediğimiz karekod uygulamaları ve yeni ek içeriklerle yepyeni bir okuma yazma seti sunuyoruz alana. Çocuğun dinlediğini yazma becerisi genellikle okullarda öğretmen tarafından yapılan etkinliklerle geliştirilir. Yüz yüze eğitimde bu rahatlıkla yapılıyordu. Karaca İlk Okuma Yazma Setim’de çocuğun öğretmenine ulaşamadığı zamanlar için evde ailesiyle hatta tek başına izleyebileceği, sayfalardaki karekodları okutarak yüzlerce video ve yapabileceği dikte çalışmalarına yer verdik. Dikte çalışmasında öğrenci dinlediğini yazar. Bu çalışmalarda metnin okunma hızı ve çocuğun dinlediğini yazması için bekleme süresi önemlidir. Biz bu etkinliklerimizi hazırlarken ailenin bu çalışmayı yapmadan önce öğrenciden neyi gerçekleştirmesini istediğimizi rublic denilen değerlendirme ölçütlerini kitabımızda paylaştık. Böylece çocuk, dikte çalışmasını nelere dikkat etmesi gerektiğini bilerek yapmaya başlıyor. Ayrıca dikte metinlerini seslendirdik. Dikte metinleri seslendirilirken uygun hızda olmasına özen gösterdik. Bu ses dosyalarında çocuğun yazma süresine göre boşluklar bırakarak onun yazısını tamamlamasına olanak sağladık. Bir kez daha uzaktan eğitime geçildiğinde ki umarım böyle bir şey olmaz, çocukların dinlediğini yazma becerisini de geliştirebilecek etkinlikleri olacak. Aynı zamanda aileler genellikle çocuklarına okuma yazma sürecinde yardımcı olmaya çok istekli ama kimi zaman neyi, nasıl yapacağını bilemiyor. Biz bu çalışmamızın nasıl uygulanacağını sete ait kitaplarımızda adım adım paylaştık. Böylece yüz yüze eğitim devam ederken evde ailelerin bu tür çalışmalar yapmasına da olanak sağladık.
Okuma yazma sürecinde bir başka sorun ise öğrencilerin okuma yazma öğrendikten sonra yavaş okumaları. Ses temelli okumada gözlerin harfler üzerinde durması, okuma hızını yavaşlatmakta. Bu nedenle çocukların okuma hızlarını artırmak önemli. Anlayarak ve Eğlenerek Hızlı Okuma kitabımızı hızlı okumanın temel ilkelerine uygun olarak hazırladık. Öğrencilerin okurken göz hareketlerinin nasıl bir yol izlemesi gerektiğini örneklerle gösterdik. Bu kitapta öğrencilere sunulan metinlerin anlam bütünlüğüne de özen gösterdik. Yazınsal nitelikli metinler çocuğun okuma isteğini olumlu yönde etkilediği için yazınsal nitelikli metinler oluşturduk.
Bir diğer yeni çalışmamız ise günümüzde “Yeniçağın alfabesi” olarak adlandırılan kodlama; yazılımlar üretmek, uygulamalar oluşturmak ve web sitesi yapmak gibi çağımızın bilgi ve iletişim teknolojilerini yönlendiren alanların temeli olarak kabul edilmektedir.
Çocuklar kodlama çalışmalarıyla problem çözme, olaylar arasındaki ilişkiyi görme, analitik düşünme gibi becerilerini geliştirirler. Kodlama kitabımızla çocuklarımızın eğlenceli etkinliklerle kodlama öğrenmeye adım atmalarını amaçlandık.
Öğrencilerin ilk dönem ara tatile kadar öğrendiklerini pekiştirmeleri, okula tatil sonrası hazır biçimde gelmeleri amacıyla Ara Tatil Eğlenceli Etkinliklerim adlı kitabı hazırladık. Bu kitabımız öğrencinin hem her gün çalışmaya zaman ayırması hem de bunu eğlenceli bir biçimde yapması için hazırlandı. Bu çalışmada matematik, Türkçe ve hayat bilgisi konularına yer verdik.
Ara Tatil Eğlenceli Etkinliklerim ara tatile kadar olan tüm çalışmaları içerdiği için öğrencilerin tatili dönüşü çalışmalarının kontrol edilmesine yeni çalışmalara başlamadan önce varsa eksikliklerin giderilmesine yardımcı olacak niteliktedir.
-
Çocuklarımızın eğitiminde yardımcı kitapların önemi ortada. Bu kitapların daha nitelikli olması için nelere dikkat ediyorsunuz?
Öğrenme ortamı birçok değişkenden oluşuyor. Çocuk eline yardımcı ders kitabını aldığında sadece verilen konuları öğrenmiyor. O kitaptaki metinler, görseller çocuğun duygu ve düşüncelerini de devindiriyor. Bu nedenle her kitap tasarımından içeriğine kadar büyük bir özeni gerektiriyor. Bir kitabı hazırlarken öncelikle şu sorulara yanıt arıyoruz. “Niçin hazırlanıyor, nasıl hazırlanmalı, hedef kitlesi kim, bizim farkımız ne olacak?” Örneğin “Yeni Nesil Problemler” adlı kitaplarımız ilkokul 1, 2, 3 ve 4. sınıf öğrencilerinin problem çözme becerilerini geliştirmek amacıyla hazırlandı. Bakıldığında bir matematik kitabı deyip geçebileceğimiz bir kitap ama öyle değil.
Bir problemi çözerken birçok bilişsel süreç bir araya gelir. Problem çözme becerisi bilgiyi transfer etme, eleştirel bakış açısı kazanabilme, tahminde bulunma, genelleme yapabilme gibi becerileri geliştirir. Problemin çözümünü yazılı olarak ifade etme ise çocuğu sistemli düşünmeye yönlendirir. Bu kitaptaki tüm problemler öğrencinin çözümü yazılı olarak anlatmasına dönüktür.
Bu problemler yazılırken kurgulanan metinleri özenle oluşturduk. Sizin “Bombili’nin Kedileri” adlı kitabınız, çocuğun çevresindeki canlılara karşı duyarlı olmasına katkı sağlıyor ama siz kitabınızın hiçbir yerinde “Hayvanlara karşı duyarlı ol.” gibi bir emir cümlesi kurmuyorsunuz. Çocuk “Bombili’nin Kedileri” adlı kitabı okurken içinde hayvanlara karşı bir sevgi hissediyor. İşte, çocuğun duyarlı bir birey olmasında yazınsal nitelikli kitapların gücü bu.
Biz de “Yeni Nesil Problemler” kitabının problemlerinde bunu yapmaya özen gösterdik. Çocuğun suya, toprağa, hayvanlara karşı duyarlığını artırmayı amaçladık. Örneğin çocuklar biriktirdikleri harçlıklarla kedi maması alırlar. Küveti doldurup yıkanan bir çocuk, duş alarak yıkandığında daha az su harcadığını fark eder. Başka bir soruda başka bir çocuk, balkonu yıkamak yerine sildiklerinde daha az su harcadıklarını fark eder. Başka bir problemde ise çocuklar, annelerine hediye olarak okuma koltuğu almak için para biriktirmeye çalışırlar, annelere hediye olarak mutfak eşyası almak yerine. Başka bir problemde çocuk babasıyla kek yapar. Bu tür sorularla çocuklarda farkında olmadan oluşan toplumsal cinsiyet kalıplarını sorgulatmak istedik.
Koza Karaca Yayın Grubu olarak ister okul öncesi, ister ilkokul olsun hazırladığımız eğitici oyunlara yer vermeye özen gösteriyoruz. Konuşmamızın başında yaparak yaşayarak öğrenmenin öneminden söz etmiştik. İşte, yaparak yaşayarak öğrenmenin en güzel yolu oyunlar. Bu oyunlar öğrencinin hem eğlenerek öğrenmesine hem de problem çözme aşamalarını sözel olarak ifade etme becerisini geliştirmesine dönüktür. Çocuk, bu oyunları sınıfta arkadaşlarıyla, evde ailesiyle oynayabileceği gibi tek başına da oynayabilir.
-
Koza Karaca Yayın olarak sadece ilkokul öğrencilerine yönelik ürün geliştirmediğinizi biliyorum. Ürün çeşitliliğiniz açısından da bilgi verebilir misiniz?
Evet, haklısınız. Koza Karaca Yayın Grubu 1970’li yıllardan beri eğitim yayıncılığı yapıyor. Ülkesini seven, özgür düşünen, araştırıcı, sorgulayıcı, hoşgörülü, okumayı ve öğrenmeyi yaşamının amacı olarak gören bireylerin yetiştirilmesine katkı sağlama misyonuyla eğitim ve öğretim teknolojilerini yakından takip ederek öğretim materyalleri hazırlıyor. Mavi Yunus Okul Öncesi ve çeşitli markalarıyla okul öncesi, ilkokul ve ortaokul öğrencileri için MEB onaylı yüzlerce ders kitabı, her yaş grubuna – her sınıfa – her derse özel hazırlanan çok sayıda kaynak kitapla, deneme sınavlarıyla, yüzlerce çocuk ve ilk gençlik edebiyatı ürünüyle sektöre katkı sağlıyoruz.
Sürekli değişim ve gelişim içinde, eğitim teknolojilerinde yaşanan değişimi de takip ederek dijital / online ürünlerle kendini yenileyen bir yayın grubu olmaya çalışıyoruz.
-
Okulların açıldığı bugünlerde Koza Karaca Yayın Grubu editör ve öğretmenlerinden Saliha Karagöz ile yeni eğitim öğretim dönemine ilişkine hazırlıkları konusunda sohbet ettik. Teşekkür ederim.
Bu olanağı bana sağladığınız için ben de size çok teşekkür ederim değerli meslektaşım.