Sevgili Louise,
Yıllar önceydi… Her anlamda hastalık doluydum. Çok korkuyordum ve çaresizdim. Bana katkısı olur umuduyla kardeşimin hediyesi olan iki kitabını elimde tutuyordum. Kitabın ilk sayfasında; “bu kitabı bildiğim ve öğrettiğim şeyleri okurlarımla paylaşmak için yazdım.” cümlesini okudum. Biraz düşündüm ve sana sordum; Bana neyi öğreteceksin? Öğreteceğin her ne ise, çoğu tıbben tedavisi olmayan onca hastalığımı iyileştirmeye yeterli olabilecek mi?
O zamanlar bilmiyordum. Meğerse yaşamın sırrını elimde tutuyordum. Holistik iyileşme öğretini, merakla okumaya başladım. Bir yandan okuyor, öte yandan holistik temizliye başlamıştım.
Kendini sev, diyordun. Bedenini sev. Kendini onayla ve olduğun gibi kabul et. Aynada gözlerinin içine bak ve özünü gör. İçindeki çocukla tanış ve onu sev. Geçmişi affet. Değişmek ve yeniyi inşa etmek… vb. diyordun. Senden önce yapabileceğime asla ihtimal vermediğim, hatta tekrar nefes alabilmek ve iyileşebilmek için yapmam gerektiğini dahi bilmediğim şeylerdi bunlar.
“Sevgi mucizeler yaratır. Kendini sevmek de yaşamımızdaki mucizelerin yaratıcısıdır.” Bu yaklaşımınla milyonlarca insana kendini sevmeyi öğrettin. Gezegenimizdeki sayısız insan senin bu öğretin ve pozitif onaylamaların sayesinde kendini ve yaşamını iyileştirdi. Ben de bunlardan biriyim artık.
Seni okudukça daha net anlıyordum; insan tüm sorunlarını ve rahatsızlıklarını ancak SAF SEVGİye dönüş yaparak aşabilir. Kendini ve yaşamını iyileştirmek isteyen her insan öncelikle bugünkü yaşamını olduğu gibi kabul etmeli, kendini ve başkalarını koşulsuzca sevmeyi öğrenmeli.
Bizler genellikle suçlama eğilimindeyizdir. Sürekli olanlar için ya kendimizi yada başkalarını suçlarız. Oysa anda olmanın farkındalığını deneyimlemek ve hayatla uyumlu akabilmek için geçmişten özgürleşmek gerekiyor. Sen bize, yapılan ve yapılmayan her şey için kendimizi ve başkalarını affetmenin iyileştirici gücünü de öğrettin. Evet. Geçmişi değiştiremeyiz. Ama geçmişe bakışımızı değiştirebiliriz. Eğer özgürleşmek istiyorsak affetmek zorundayız.
Bırakmaya ve bağışlamaya hazırsak her türlü hastalık iyileştirilebilir. Öğretinin temel ilkelerinden biri de budur. Bırakabilmek… Bıraktıkça rahatlamak. Güvende hissetmek. Gevşemek. Hafiflemek… Bütün hastalıklarımın ve bağımlılıklarımın bırakmaya bağlı olarak kendiliğinden geçtiğini görmek büyüleyici bir deneyim oldu benim için.
Sen, ayrıca “dünyanız üzerinde gücü ve yetkisi olan en güçlü kişi sizsiniz.” derken gücümüzü başkasına vermenin sakıncalarına vurgu yapıyorsun. Kendimizi sevmeyi öğrendikçe, hayatımızın merkezine kendimizi koyuyoruz. Artık başkaları ne der, demeyi bırakıyoruz. Kendimiz olarak hayatımıza sahip çıkmanın ve ben ne diyorum, ben ne düşünüyorum, ben ne istiyorum? Noktasındaki FARKINDALIĞIN peşinden gitmeye başlıyoruz.
Haklısın Louise; KENDİNİ SEVMEK. Holistik iyileşme bu temelde gerçekleşiyor.
Hayat alma-verme dengesi üzerine kuruludur. Yaşam gerçekten çok basit. Ne ekersek, onu biçiyoruz. Bu yüzden her yenigüne SEVGİ ekiyorum. Bu sayede her an, holistik sağlık biçiyorum. Ben de yıllardır uygulamalı seanslarımda tüm bildiklerimi danışanlarıma öğretiyorum. Anlayacağın, seninle tanıştığım günden beri ben de danışanlarım da mucize-vi tecrübeler yaşıyoruz.
Sevgili Louise,
Dünya üzerinde SAF SEVGİ deneyimlendiği müddetçe sen aramızdasın demektir.
Gezegenimizden geçtiğin için… Kendimizi ve yaşamımızı iyileştirmeyi öğrettiğin için; teşekkür ediyorum.
aşk’ça kal
SENİ SEVİYORUZ