Ülkemizdeki orman yangınları için “”ülke yanıyor”” ifadesini kullanmak doğru olacaktır. Yazın ortasında adeta tüm ülke yanıyor. Ülke giderek bir ateş topuna dönüşüyor. Her yerde sorun hep aynı: Madde madde sayarak nedenlerini anlaşılır hale getirelim.
1- Kamusal emek ve doğa fonlarının yağmalanması.
2- Bu alandaki tüm fonların sermayeye dönüştürülmesinin bir bileşeni olarak: Doğayı/ormanları koruma ve yangın söndürme kurumlarının personel sayısının had safhada azaltılması, nitelikli insan bırakmamak…
3- Hayatın her alanında emeğin taşeronlaştırılması
4- Yangın söndürme teçhizat ve uçakların bakım ve onarımdan yoksun bırakılması.
5- Özellikle yangın söndürme uçaklarına yönelik yatırım yapmak yerine, muktedirlerin kendilerine çok sayıda uçak alması…
6- Var olan yangın söndürme uçaklarının bahsettiğimiz sebeplerden kaynaklı kullanılmaz hale gelmesi.
7- Ormanların – ulusal parklar dahil, resmen ya da fiilen özelleştirilmesi, turizm, otelcilik, madencilik, avcılık, kamping, yaban hayvanı ticareti gibi kapitalist şirketlerin karı için işletmesine açılması.
8- Yapılaşmanın, özellikle de lüks konut ve tatil beldelerinin ormanların dibine ve hatta içine kadar yayılmasına göz yumulması ve teşvik edilmesi. (Rüşvet ve yolsuzluk)
9- Küresel ısınma ve buna karşı hızla artan duyarsızlık.
10- Özellikle ilkbaharların kurak geçtiği bölgelerde ormanlık alanlardaki toprağın neminin çekilmesine, bitki ve ağaçlardaki su oranının azalmasına, bazı ağaç türlerinin içten kuruyup çıraya, yaban otlarının samana dönüşmesine, tek bir kıvılcımın birkaç saat içinde yüzlerce, binlerce hektara ateş topu gibi yayılmasına yol açıyor. Anlayacağınız emek ve doğa yağması sonucu göllerin ve yeraltı sularının kuruması ile görülmemiş boyutlar alan orman yangınlarının, her yıl milyonlarca ağaç ve hayvanın yok olmasının nedenini oluşturuyor.
11- sistemin kendisi yani KAPİTALİZM… Her türlü canlı-cansız varlığın metalaştırılması, sermayeleştirilmesi, kar getirmeyen hiç bir şeye varlık hakkı tanımaması…
12- İhanet… Bu son maddeyi de eklersek ülkenin neden yandığını anlarız. Peki bu yangını kim ve nasıl söndürecek? Hiç umut yok mu?