Ekonomi Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi’nin mezuniyeti okulun bahçesinde yapıldı. Bir kokteyl ile başlayan mezuniyet töreni öğrencilerin ürünlerinin sergilendiği sergiyle sürdü. Konukların Ekonomi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Attila Sezgin ve Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr.Tevfik Balcıoğlu tarafından karşılandı. Yapılan konuşmalarda mezun olan öğrencilere yeni yaşamlarında başarılar dilendi. Mezuniyet sergisinde motosikletten özel dizayn edilmiş koltuklara, çocuk kıyafetlerinden özel çizim giysilere dek birçok özel tasarımlar sergilendi.
Verilen resepsiyondan sonra amatör ruhla yapılmış tasarımlar profesyonel mankenlerce tanıtımına geldi. İlgi ve alkışlarla sunulan defilede mezun öğrencilerin el emeği, göz nuru eserleri sergilendi.
İzmir Ekonomi Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tevfik Balcıoğlu, ilk kez mezuniyet defilesini mezuniyet sergisiyle birleştirdik. İstedik ki farklı bir şey çıksın ortaya. Sonuçtan ve gösterilen ilgiden bizler ve mezunlarımız çok memnun kaldı. Gelecek yıllarda da bu uygulamayı sürdüreceğiz. Amatör bir ruhla yarattıkları eserler ilgiyle izlendi. Öğrencilerimizin profesyonel yaşamlarında da başarıdan başarıya koşmalarını diliyor ve istiyoruz, dedi.
Mezuniyeti izleyenlere unutulmaz bir gece yaşattı Ekonomi Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Bölümü öğrenci ve öğretim üyeleri…
Mezuniyete Efes Koleji’nden Zafer Çalışkan, Mustafa Ali Benzer, Melis Yafe ile birlikte gitmiştik. İçeri girer girmez dost ve tanıdık güleç yüzler karşıladı bizi. Tanıdıkların çoğu öğrencilerimdi. Çoğu öğrencim, hocam çok vefalısınız, tüm mezuniyet törenlerimize geldiniz. Bu hiçbir şeye değişilmez, dediler. Eski müdürüm Umur Sönmezdağ ile özlem giderdik. Benim okula geldiğimi duyan öğrencilerim bir dakika olsun yalnız bırakmadılar. En heyacanlı, en duygusal buluşmamız ise Sevgili Elif Kocabıyık’la olandı. Nereden bakarsanız bakın en az on beş yıldır görmüyor, haber almıyordum. Aaaa, Savaş öğretmenim, dedi ve özlemle sarıldı boynuma. Elif’in çığlıklarını duyanlar şaşırdı. Gözyaşlarını tutamamıştı, böyle durumlarda sulu olduğumu bilirler…
Sevgili Melis Yafe de öğrencimdi, şimdi aynı okulda çalışıyoruz. Zafer ve Mustafa hocalar şaşkınca bakıyorlar. Melis, işte okulumuzdaki Savaş Ünlü sevgisi buydu, onun yerini kimse tutamaz. Elif akıllı, sanatçı yönü ağır basan, örnek bir öğrencimdi. O da öğretim üyesi olmuş, nasıl sevindim bir bilseniz. Telefonumu aldı, şimdi sürekli arıyor. Öğretmenim İstanbul’a gelince haberim olsun, diyor.
Tevfik Balcıoğlu özel dostluğumuz var, bazı ortamlarda birlikteliğimiz olur çoğu kez. Bizi yalnız bırakmadı. Zuhal Yorgancıoğlu ile yine söyleştik. Ne oldu, bu ara görüşemiyoruz, Yaşar Aksoy da hiç görünmüyor, dedi. Yaşar ağabeyi görünce iletirim, dedim. Hedr adım başı üç beş tanıdık olunca, arkadaşlar takıldılar. İstersen biz gidelim, yanımıza hiç uğramadın, dediler. Tamam, tamam dedim. Güzel bir gece başlamıştı. Körfez’den esen hafif bir esinti içimizi açıyordu. Öğrenci ve ünlü mankenlerin sunumuyla gösteri başladı. Birbirinden özgün giysiler mankenlerin üzerinde daha bir güzelleşiyordu.
Mezuniyet gerçekten bir şenliğe dönüşmüştü. Havai fişekler gökyüzüne gökkuşağını taşıyor gibiydi. Gece uzayacak gibiydi. Biz daha çok uzatmadan ayrılmak zorundaydık. Uzun bir yolumuz vardı. Gönlümüz gecede kalsa da çıkmıştık…