Mitler mitolojinin temel taşlarıdır, çoğunluğu hikâye ve söylence şeklinde anlatılarak binlerce yıl boyunca kulaktan kulağa, kuşaktan kuşağa nakledilmiş ve yazıyla birlikte günümüze kadar ulaşmış olaylar ve yorumlardır. Aslında çoğu düş ürünü veya gerçekle bağdaşmayan efsanelerdir, ancak hepsinde gerçeğe ve yaşanılan zamana göndermeler vardır. İnsanlığın geçmişiyle geleceği arasında bir köprü oluşturan mitlerde semboller ön plandadır. Mitoloji insan doğasına özgü semboller toplamı olarak tanımlayabiliriz. Doğaya ve insana özgü hayal ürünü öyküler toplamı olan mitoloji, tıpkı bilim gibi insanın evreni ve dünyayı algılama, açıklama ve anlamlandırma çabasının bir ürünüdür. Mitoloji ve bilim etkileşimi, uygarlık tarihinin başlangıcından bu yana varlığını sürdürmektedir. İnsan yaratıcılığının dışavurumu olan mitoloji, günümüz biliminde özellikle terminolojik bağlamda yoğun olarak kullanılmaktadır. İnsanlık, doğaüstü güçler ve olağanüstü olaylarla açıklanmaya çalışılmış, hastalıklar ve ölüm gibi insanı derinden etkileyen olaylar bu yolla çözümlenmeye çalışılmıştır.
İnsanın doğaya ve evrene anlam kazandırma çabasının bir ürünü olan mitoloji, belirli bir toplum ya da halka özgü mitler bütünü olarak tanımlanabilmektedir. Evrensel bir olgu olarak mitoloji, kolektif yapıda varolan bir bilinçaltı mekanizması aracılığıyla nesilden nesile aktarılmaktadır. Dolayısıyla köklerini bilinçaltından almakta ve insanda mevcut olan içtepiler aracılığıyla geçmişten bugüne yolculuk etmektedir. Tüm insanlığın ortak mirası olarak nitelenebilen mitoloji, kültürün ve bilimin ortaya çıkışında ve gelişiminde de önemli bir rol üstlenmiştir. Günümüzde de birçok geleneksel uygulamalar arasında mitolojinin izlerini görebiliriz. Bunların hepsi aslında kültürel geçişler veya kültürlerin nesilden nesile aktarılması diyebiliriz.
Genel anlamda tarihe meraklıyım. Özellikle tıp tarihi en fazla ilgimi çeken konular. Çünkü bizim tıp alanında nereden nereye geldiğimiz için çok önemli. Özellikle son çeyrek yüzyılda teknolojik gelişme baş döndürücü hızla gelişti. Teknolojide ki bu gelişme hem tanı hem de tedavi yöntemleri anlamında en fazla tıp bilimine yaradı diyebilirim. Önceden kocaman kesilerle karın veya göğüs boşluğuna girip ameliyat yaparken şimdi 1 cm.’lik kesilerle batın veya göğüs boşluğu içine girerek her türlü ameliyatı yapabiliyoruz. Bunun için tarihsel süreç önemli. Bu tarihsel süreçleri okurken bazı hastalıkların, sendromların, tanıların, anatomik veya patljik adlandırmaların mitolojiden geldiğini fark ettim. Bu ilk defa benim fark ettiğim bir durum değil tabii ki… Benden önce de çeşitli yazılar yazılmış, çalışmalar yapılmış. Ben önce Nöroşirürji (Beyin Cerrahi) ve Mitoloji üzerine bir çalışma yaptım. Bu çalışmayı (Mythology and Neurosurgery) daha sonra dünyanın en saygın dergilerinden biri olan Word Neurosurgery dergisine gönderdim. Orada yayınlandı. Yayınlandıktan 3 ay sonra dergi editörü bana bu makalenin en fazla okunan yazı olması nedeniyle bir teşekkür mektubu gönderdi. Daha sonra bu konuda Dünya Nöroloji Kongresi ve Avrupa Oftalmoloji Kongresinde konuşma yapmam için davet edildim. Daha sonra bu gelişmeler beni daha da cesaretlendirdi. Bu sefer tıp biliminin tamamını içine alan bir çalışma yapmak istedim. Bu nedenle önce mitoloji hakkında daha fazla okudum. Bu alanda yazılmış birçok kitap, sözlük, yayın okudum diyebilirim. Daha sonra onlardan notlar çıkardım. Mitolojinin içindeki tıp terimlerini, tıp terimleri sözlüğünden ve çeşitli kaynaklardan teyit ettim. Ortaya giderek büyüyen bir çalışma çıktı. Tarihe olan merakım beni mitolojiye ve mitolojinin içindeki tıbba kadar götürdü. Bu konuda Türkiye’nin farklı illerinde üniversitelerde, tabip odalarına davet edildim, oralarda konferanslar verdim. Ben bu kitapta mitolojinin içindeki tıbbı açığa çıkarmaya çalıştım. Zaten Hipokrat yemini de “Hekim Apollon, Aesculapions, Hygieia, Panacea ve bütün Tanrı ve Tanrıçalar adına” diye başlayarak mitolojiye gönderme de bulunur.
ALİ İHSAN ÖKTEN-ÖZGEÇMİŞ
1963 yılında Tarsus’ta doğdu. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden 1988 yılında mezun oldu. 1988-1991 yılları arasında Artvin-Borçka ilçesinde mecburi hizmet yaptı. 1991-1997 yılları arasında Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroşirürji Kliniğinde Beyin Cerrahi ihtisasını tamamladı. 2011 yılında Sağlık Bakanlığının sınavlarını geçerek Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Beyin Cerrahi Kliniği Eğitim Görevlisi, 2013 yılında aynı kliniğin eğitim ve idari sorumlusu oldu. 2015 yılında doçent unvanı aldı. 2013-2021 yılları arasında Sağlık Bilimleri Üniversitesi Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Beyin Cerrahi Kliniğinde Eğitim Sorumlusu olarak görev yaptı. 2021 yılında herhangi bir gerekçe gösterilmeden eğitim sorumluluğu görevinden alındı. Halen aynı klinikte eğitim görevlisi olarak görev yapıyor. 60’a yakın yabancı, 100’den fazla Türkçe yayını mevcuttur. Beyin ve Sinir Cerrahisinde Kanıta Dayalı Rehberler kitabının editör yardımcılığı, Nöroşirürji ile ilgili 5 kitapta bölüm yazarlığı yapmıştır.
Bilimsel hayatı dışında, fotoğraf ve sanatı ile de ilgilenerek, bugüne kadar birçok farklı fotoğraf projesi çalışmış ve birçok yerde fotoğraf sergisi ve sunumu yapmıştır. Fotoğraf sanatı üzerine yazdığı “Fotoğraf Yazıları”, “Fotoğrafın Eleştirel Gücü” isimli kitapları, ayrıca Çukurova Üniversitesi eski rektörü Prof. Dr. Can Özşahinoğlu’nun yaşamını fotoğrafladığı ve yazdığı “Yetişmiş İnsanın Gücü: Prof. Dr. Can Özşahinoğlu” kitabı ve Dr. S. Haluk Uygur ile birlikte Çukurova Tıp Tarihi üzerine editörlüğünü yaptığı “İlk Çağlardan Günümüze Çukurova Tıp Tarihi” kitabı, “Bir Cerrahın Kaleminden-Tıp, Sanat ve Sağlık Politikaları” kitabı, Arap Alevi kültürü üzerine yazdığı “Anadolu’nun Sırlı Aynası: Arap Aleviler/Nusayriler” ve en son yazdığı “Tıp ve Mitoloji” kitapları mevcuttur. İçinde söyleşi ve yazılarından örneklerinde olduğu “Işıkla Resmedenler-8; Ali İhsan Ökten” anı-söyleşi kitabı Tekin Ertuğ tarafından yayımlanmıştır. Evrensel Kültür, Yeni e, Aratos, Tıp Dünyası, İFSAK dergi, İFSAK Blog, Fotoiz, Fotoritim, Altınşehir Adana, Altınrota, Martı, vb. birçok dergide yazılar kültür, sanat, fotoğraf ve sağlık politikaları üzerine yazılar yazmıştır. Ayrıca Sanat ve Kültür üzerine 15 farklı kitapta bölüm yazarlığı yapmıştır. Ali İhsan Ökten, birçok defa TTB Delegasyonu, Adana Tabip Odası Onur kurulu üyeliği, 2012-2014 ve 2016-2018 dönemlerinde Adana Tabip Odası Başkanlığı, 2018-2020 dönemi Adana Tabip Odası Yönetim Kurulu üyeliği, 2018-2021 dönemi Türk Nöroşirürji Derneği Sekreterliği yapmıştır. Halen Türk Tabipleri Birliği 2. Başkanı olarak görev yapmaktadır.
HABER MERKEZİ