Tabiatla ilgili öğrendiğim her yeni şey beni heyecanlandırır. Geçmiş okumalarımdan hatırımda kalan bir doğa olayını sizlerle paylaşmak istiyorum.
İlk okuduğumda adeta büyülenmiştim. Biliyorsunuz. Korona süreciyle birlikte mesafe kavramı yeniden keskin bir şekilde hayatımıza girdi. Ben de hem yaşam koçluğu hem de zihin bilimi üzerinden bildiklerimi damıttım ve SINIRLAR çıktı karşıma. Evet. İnsan ilişkilerinde birbirimize sınır koyabilmemiz sağlıklı bir yaşamın olmazsa olmazıdır. Tabiat bunu binyıllardır çok güzel bir şekilde uyguluyor. Bakın bu sınır belirleme hikayesi tabiatta nasıl işliyor…
Okaliptüs, ladin, karaağaç, gibi uzun ağaçların en yukarıdaki dallarının ve yapraklarının birbirine dokunmaması “taç utangaçlığı” olarak adlandırılıyor. Bunu merak edip araştıran bilim insanlarının, bu olayın neden gerçekleştiği ile ilgili birkaç yorumu var.
Bir; Ağaçların gelişmeye devam edebilmek ve sağlıklı kalmak için gerekli olan fotosentezi yapmaya devam edebilmek için güneş ışınlarının geçişini sağlamak.
İki; Oluşturdukları bu sınırlar sayesinde, böceklerin ağaçtan ağaca geçerek üremesini engellemek.
Üç; Sert rüzgar estiğinde en tepede olan ince ve kırılgan dalların birbirlerine çarpıp kırılmaması için bu olay gerçekleşiyor.
Nedeni her ne ise baktığımızda ağaçların, hem kendilerinin hem de yanı başındakinin sağlığını dikkate alarak davranış geliştirdiğini görüyoruz. Tabiatın bu mucizesi kozmik bilince işaret ediyor. Ağaçların kendilerini ve birbirini koruma gayreti bizlere bir kez daha bilinçli ve farkındalıklı yaşamanın önemini hatırlatıyor.
Bu bilişsel sıçrama sayesinde bizler farkındalıktan eylemli farkındalığa geçiş yapmış oluyoruz. BEN’den BİZ’e doğru bir yolculuktur bu.
Kozmik bilinç yasalarına göre her birimiz bütünün parçalarıyız. Bizim sağlıklı yada hasta oluşumuz bütünü etkilemekte. Bu yüzden de sınırları belirlenmiş, mutlu, doyumlu, yaratıcı, sağlıklı ve SEVGİ dolu bir yaşam yaratmamız sağlıklı ve mutlu bir toplum demektir.
SİZİ SEVİYORUM
Not: İki bölümden oluşan bu yazının ikinci bölümünde TABİAT İNTİKAM ALMAZ üst başlığında doğayı yorumlamaya devam edeceğiz.