Katil değil, insan yetiştirin

Geçtiğimiz Temmuz ayında Murat Avcı, Pınar Gültekin’i katletmişti. Cinayetin ardından şunu net ifade etmiştik. Öfkeli, tepkisel, beddua niteliğindeki açıklamalar birkaç gün sürer. Sonrasında her şey unutulur. Çoğunluk, bir sonraki cinayete kadar hiçbir şey olmamış gibi eski yaşamlarına devam eder. Nitekim böyle de oldu. Bugün ise benzer tepkiler, 17 yaşında beş aylık hamile olan bir çocuğun imam nikahlı sözde eşi tarafından on yedi yerinden bıçaklanarak öldürülmesi olayına yöneldi. Nereden baksanız, her yer suç mahalli. Her yerde çözümden uzak nefret söylemi. Tam bir kısırdöngü…

Peki, neden şiddet döngüsü ve bu bağlamda işlenen cinayetler hız kesmeden devam ediyor?

Çünkü sağlıklı ve de sorunun beslendiği kültürel iklimi kurutacak çözüm önermeleri azınlıkta.

Bizler bütünün parçalarıyız. Düşünsel, duygusal, fiziksel, enerjisel… Olumlu-olumsuz, yaydığımız her titreşim bütünü etkilemekte. Bu bilinçle yaklaşırsak sorunlardaki payımızın daha çok FARKINDA oluruz. Bilinçli FARKINDALIĞIMIZ arttıkça çözümdeki rolümüz de artacaktır.

Bu yazı bireye sorumluluklarını hatırlatmak amacıyla yazıldı. Sen-sen anlayışıyla değil, BİZ bilinciyle çözüm öneriyoruz.

BİZ bilincinin egemen olduğu yerde sorunun da çözümün de sorumluluğunun bireylere ait olduğu görülür. Hatırlayalım; doğada ve toplumlarda her şey birbirine bağlıdır. Her şey bir etkileşim yumağı içindedir. Psikoloji profesörü Doğan Cüceloğlu’nun değişiyle; “Yaşam BİZ bilinci içinde işler.”

Nasıl bir anne-babalık modeli hayata geçiriyorsunuz? Çocuktan önce donanımlı, bilen kişi olmaya ne derece önem verdiniz? Hepimiz adına topluma insan yetiştirmek gibi önemli bir sorumluluğu yerine getirecek yeterlilikte miydiniz? Kız-erkek çocuklarını her türden cinsiyetçilikten, şiddetten, sevgisizlikten, her türlü ön koşuldan arınmış olarak Biz bilinciyle yetiştirdiğinizden emin misiniz? Liste uzayıp gider. Sorularımızı soralım. Cevapların izdüşümünde yol alalım…

Zihinsel, ruhsal, fiziksel… Holistik manada sağlıklı bireyler yetiştirebilmek adına diyoruz ki;

Geliştiren anne-baba olun, yok eden değil.

Sevgiyi öğretin çocuklarınıza; öfkeyi, nefreti değil.

Saygıyı öğretin, sahiplenmeyi değil.

Kendi sınırlarını oluşturmayı öğretin; o da başkalarının yaşamsal sınırlarını ihlal etmesin.

Bedeninin dokunulmazlığını öğretin; o da başkasının bedenini taciz-tecavüz-yok etme hakkını kendinde görmesin.

Şefkati öğretin, göğsüne bastırırken incitmesin, kırmasın kimseyi.

Merhameti öğretin, sadece şifa olsun dokunuşları.

Kendini ve başkalarını olduğu gibi koşulsuzca sevmeyi öğretin.

Olana sükunetle tepki vermeyi, huzuru, gülmeyi, nefes alan her şeyin değerli bir can olduğunu öğretin.

Hiçbir kız çocuğu kurban olarak doğmaz.

Hiçbir erkek çocuğu suiistimalde bulunmak için doğmaz.”

Çocuklar şiddeti ve tacizi yetişkinlerden öğrenir.

Katil değil, insan yetiştirin.

Bilelim ki, kadın öldüren her erkek, çocukluğunda öldürülmüştür.

SİZİ SEVİYORUM!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir