Eğitime sevdalı kişiler

2007-2008 Eğitim Öğretim yılında eğitime başlayıp kısa sürede marka olmak kuşkusuz kolay bir şey değil. Özellikle de eğitim söz konusu olunca markalaşmak için önemli özellikleri bünyede barındırmak gerekiyor.

2007-2008 Eğitim Öğretim yılına bir ilke imza atarak başlıyor. Ülkemizin önde gelen yazarlarından Muzaffer İzgü, ilk dersi vererek yıla merhaba diyorlar. Muzaffer İzgü’nün adı da okulun bahçesindeki zeytin ağaçlarından birine veriliyor. Zeytin uzun yaşamın, ölümsüzlüğün de simgesidir. Muzaffer İzgü’den sonra Nazım Hikmet, Rıfat Ilgaz’ın adları ulu ağaç zeytin ağacında ölümsüzleşiyor. Atatürk’ün ağacı da olacak kuşkusuz. Büyük Kurtarıcı’ya yakışır bir etkinlikle adı bir ağaca verilecek.

Sessiz sedasız eğitim için ilk günden çalışmalar başlıyor. 220 öğrenciyle eğitime başlayan okul, yılsonuna dek bu sayıyı 250’ye çıkartıyor. Seçkin eğitim kadrosu, eğitim için olumlu ortamın olması başarıyı da beraberinde getiriyor. Eğitim öğretimin yanı sıra eğitsel etkinliklerde, spor karşılaşmalarında, kompozisyon yarışmalarında, resim yarışmalarında bizde varız dedi eğitime yeni başlayıp kısa sürede marka olan Efes Koleji.

Doğanın kucağında, zeytin ağaçları arasında, kuş cıvıltıları çoğu yerde olmayan eğitim öğretim ortamını yaratıyordu. Ağaçlardaki sincapları izlemek masalsı bir dünyanın kapılarını açıyordu. Teknolojinin en son yenilikleri öğretmenler ve öğrenciler tarafından kolayca kullanılıyordu. Sınıflardaki 18-20 arasındaki öğrenci sayısı eğitim öğretim için ideal bir ortamın yaratılmasında en büyük etken oluyordu.

Sporda, sanatta, bilimde var olmanın zevki hiçbir şeye değişilmiyordu. Üç beş aylık bir okul destansı güzellikler yaratıyor, yaşatıyordu. Okulun basketbol yenilgisiz olarak İzmir’i temsil ediyordu Türkiye şampiyonasında.

Ana sınıfında başlayan yoğun İngilizce programıyla öğrenciler kendi dillerine yabancılaşmadan eğitiliyordu. İkinci dil olarak Çince öğrencilerin ilgisini fazlasıyla çekiyordu. Çince’nin ilgi odağı olması basın ve medyada gerekli övgüyü görüyordu.

Okulda Çin Günü düzenleniyor. Dil öğrenmek yetmez, Çin’in gelenek göreneklerini de öğrencilerle tanıştırmak eğitimde önemli, çok önemliydi. Okul buna öcülük ediyordu.

Öğrenciler sürekli olarak sanat ve kültürle iç içe olanın mutluluğunu yaşıyordu. Okuldaki imza ve söyleşi günlerinde ülkemizin önde gelen şair ve yazarları öğrencilerle buluşuyordu. İzmir’deki sanatsal etkinliklere öğrenciler öğretmenleri öncülüğünde katılıyordu.

Okulun birçok alandaki başarılarının altında kurucularının eğitime sevdalı kişiler olması da var.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir