8 Mart’ın tarihçesini bir kez daha, uzun uzadıya anlatacak değilim sizlere.
Tarih 8 Mart 1857. Amerika Birleşik Devletleri’nin New York kentinde bir tekstil fabrikasında çalışan kadın işçiler, haklarının artırılması için eylem başlatırlar. Fabrikada yangın çıkar, güvenlik güçleri çıkışı engellemiştir ve olayda 120 kadın emekçi yaşamını yitirir.
Sonrasını biliyorsunuz. 26-27 Ağustos 1910 tarihinde, Danimarka’nın Kopenhag kentinde toplanan 2’nci Enternasyonale bağlı kadınlar toplantısında, 8 Mart’ın “Dünya Kadınlar Günü” olarak anılması kararı alındı. Sonrasında, 1921’de Moskova’da gerçekleştirilen 3. Uluslararası Kadınlar Konferansı’nda bu tarih “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” olarak belirlendi. Aynı tarih Türkiye’de de 8 Mart’ın “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” olarak anılmasıdır.
Geçtiğimiz günlerde bir kez daha gördük, yaşadık 8 Mart’ı. Pandemi koşullarında, farklı korkular eşliğinde, özellikle kadınlarımız unutturmadılar 8 Mart’ı. Kadına baskıyı, kadın cinayetlerini yeniden dile getirdiler. Dileyelim de gelecek yıllardaki 8 Mart’lar daha özgürce anılabilsin…
Kadın, kadınlar!
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener de bir kadındır…
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener bir eştir, bir annedir, torun sahibi bir kadındır…
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İzmit’in Gündoğdu mahallesinde doğmuş, yaşamış, herkesin yakından tanıdığı bir ailenin kızıdır, öğretmendir, politikacıdır…
Dünyanın “Dünya Emekçi Kadınlar Günü”nü kutladığı günlerde, Meral Akşener gibi yakından tanıdığımız, iffetine, namusuna kefil olacağımız bir kadına hakaretler yağdırmak, iftiralar atmak ne anlama geliyor sizce?
Bu iftiraları atanlar için ne düşünürsünüz?
Sayın Akşener TV ekranlarına çıkıp gerekli yanıtı verdi tüm bu çirkinliklere. Çirkin olanların söyleyecek sözleri var mı dersiniz?
O iftiraları çirkinlikten de öte pis buluyorum ve şiddetle kınıyorum.
Şunun da altını çizmek istiyorum; 72 yaşındayım, oy kullanmaya başladığım günden bu yana hiçbir sağ partiye oy vermedim, bundan sonra vereceğimi de hiç sanmıyorum.
Yani ben bir İyi Parti’li değilim.
Değilim de, herkesin gözü önünde, tüm yaşamı bunca açık, net olan bir kadına yapılan çirkin saldırılara göz yumacak, o saldırıları yok sayacak kadar da insan yanımı yitirmedim yani…