Yazımın başlığını oluşturan cümle ile ilgili soru soran oldu mu bilmiyorum ama ‘Evet yine ben’ ve yine aynı konu.
Hani bize şöyle demişlerdi; Hatay ili Büyükşehir statüsünü kazanınca her şey yoluna girecek. Devasa projeler yaşama geçecek ve büyük kentleri aratmayacak manzaralara ev sahipliği yapacaktık.
Ne bileyim işte alt geçitler, üst geçitler, restore edilmiş ve turizme kazandırılmış tarihi yapılar, Teleferik gibi…
Tramvaydan söz edenler bile olmuştu.
Asi Nehri bir güzelleşecek, bir güzelleşecek akla hayale sığmayacaktı.
Hatta Eskişehir’de ki Porsuk çayını bile örnek verdiler…
Bizimde her zaman olduğu gibi saflığımıza geldi ve inandık. Verilen sözlere bir kere daha kandık. Hâlbuki kaç kere kandırılmıştık. Sayısını hatırlamakta güçlük çekiyorduk. Ancak yine de inanmıştık…
Kim bilir belki Türk toplumunun hafızası zayıftı.
Neyse…
Türk toplumunun hafızasının zayıflığı ile ilgili belki başka bir gün yazarız. Bu konuda sabıka kaydımız oldukça kabarık ne yazık ki…
Konumuza dönelim ve bulunduğumuz nokta ile ilgili yazımıza devam edelim;
Üst geçit Adliye Sarayının orada ki demir yığınıymış meğer.
Alt geçit olarak Odabaşı’nı örnek versek yeterli sanırım.
Devasa projeler hani nerede?
Tramvay?
Teleferik?
Hele ki Eskişehir Porsuk çayı ve Asi Nehri…
Bilmem kaç yüz proje açıklanmıştı da kaçı yapıldı?
Olmuyor ne yaptıysak olmuyor.
Ne yazık ki biz halen tıpkı onlarca yıl önce olduğu gibi caddelerde ki çukurları dahi örtememekle uğraşıyoruz.
Halen su sorunu ile boğuşuyoruz.
Ve halen elektrik kesintileri yaşanan ender şehirlerden biriyiz!
Trafik karmaşası, otopark sorunu, çevre kirliliğinden söz etmiyorum bile…
Biz mi sorgulayamıyoruz yoksa kaderimiz bu mu?